22. Ceza Dairesi 2015/2651 E. , 2015/1329 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, İşyeri dokunulmazlığını bozma, Mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararın nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan TCK"nın 116/4 maddesi gereğince doğrudan hüküm kurulması yerine yazılı şekilde uygulama yapılması sonuca etkili görülmediğinden, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi sebebiyle sanığa verilen cezanın 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi ise karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan Duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre sanığın diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,c,d,e) bentlerinde belirtilen haklardan yoksunluğun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise koşullu salıverilmeye kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından ""TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkartılarak, yerine ‘‘Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin ""a,b,c,d,e"" bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu cezasından koşullu salıverilmeye kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Dosya kapsamına göre sanığın diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Mağdurun 11.06.2009 tarihli oturumda, işyeri kapısına verilen zarar ve çalınan para ve eşyalar ile ilgili toplam 600 TL zararının bulunduğunu beyan ettiği, 11.06.2009 havale tarihli dilekçesi ile 17.07.2009 tarihli talimat mahkemesi aracılığıyla alınan beyanında ise 600 TL zararını sanıkların ödediklerini, karşılanmayan hiçbir zararının kalmadığını belirtmesi karşısında; koşulları oluştuğu halde, sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerde TCK"nın 168/2 maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,c,d,e) bentlerinde belirtilen haklardan yoksunluğun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise koşullu salıverilmeye kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK"nın 326/2. maddesine aykırı biçimde “eşit olarak tahsiline ” biçiminde karar verilmesi,
4-5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca Devlete ait yargılama giderlerinin 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan (20 TL dahil) az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, sanığın payına düşen 12.00 TL tutarındaki yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.