Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3946
Karar No: 2012/10895

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3946 Esas 2012/10895 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı Hazine vekilliği, kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonucunda kurulan hükümden memnun olmayarak temyiz dilekçesi vermiştir. Davacı Belediye, 302 ada 1 numaralı orman parseli ile bir bütün olan 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, kadastro sırasında bölündüğünü ve ayrı parsel numarası verilerek tutanak düzenlendiğini ileri sürerek bütün olarak tescilini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili, taşınmazın zaten mahkeme ilâmı ile orman niteliğiyle tapuda kayıtlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, davacı Belediye'nin talebinin hukuki ve pratik olarak işlemesi mümkün olmadığına karar vererek hüküm kurulmasına karşı çıkmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11/4. maddesi
- 1744 sayılı Kadastro Kanunu
- 1774 sayılı Kadastro Yönetmeliği
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/3946 E.  ,  2012/10895 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... Köyü 302 ada 2 parsel sayılı 7554.48 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına dayanılarak orman niteliği ile Hazine adına, 302 ada 1 parsel sayılı 1086529.34 taşınmazda orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, dava konusu taşınmazın esasen orman olarak Hazine adına tesbiti yapılan 302 ada 1 numaralı orman parseli ile bir bütün olduğu halde, kadastro sırasında bölündüğünü, ayrı parsel numarası verilerek tutanak düzenlemdiğini, oysa; taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosunun 1968 yılında yapılarak kesinleştiğini ve 1774 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulamalarınında 1981 yılında kesinleştiğini, bu nedenle 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 302 ada 1 numaralı orman parseli ile birleştirilerek tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine vekili, taşınmazın zaten kesinleşen mahkeme ilâmı ile orman niteliğiyle tapuda kayıtlı olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Her iki parsele ilişkin kadastro tesbit tutanakları davalı olarak mahkemeye gönderilmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu ... Köyü 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile 302 ada 1 numaralı parsel sayılı taşınmaza dahil edilmesine, taşınmazı bu şekilde tesbit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 13.07.1978 tarihinde ilânı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre 13.04.1989 tarihinde ilânı yapılıp dava tarihinde kesinleşen 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazların orman olaması nedeniyle davanın kabulüne ve parsellerin tevhidine karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyleki; Burhaniye Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.05.1990 gün ve 1989/21 E. - 1990/184 K. sayılı dosyanın incelenmesinde; davacı ..."ın Medenî Kanunun 639. maddesine göre Hazine ve köy tüzel kişiliği aleyhine zilyetliğe dayalı olark tescil davası açtığı ve mahkemenin ... Köyü ... mevkiinde bulunan ve hudutları ilâmda yazılı 7552 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ve ilâm kesinleştirilerek 08.10.1990 tarih ve 6 sıra numara ve 3280 yevmiyede tarla niteliği ile ... kızı ... adına tapuya tescil edilmiştir. Yine, Burhaniye Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.05.1992 gün ve 1991/103 E. - 1992/133 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı ... Yönetiminin ... aleyhine kesinleşen tahdide dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açtığı ve mahkemenin davanın kabulü ile 1199, 1200, 1201 ve 1202 nolu sınırlara göre kesinleşen ve orman tahdidi sınsırları içersine kalan dava konusu 08.10.1990 tarih ve 6 sıra numaralı tapu kaydının iptaline karar verilmiş ve hüküm kesinleşmiştir. Bu kez, Orman Yönetimi vekili 05.09.2003 tarihli dava
    dilekçesiyle; ... adına kayıtlı ... Köyü Ekim 1990 tarih 6 numaralı tapu kaydı kapsamının kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalması nedeniyle, Burhaniye Asliye Hukuk Mahkemesinin 1991/103 E. - 1992/133 K. sayılı kararı ile iptal edilip kesinleştiğinden, taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiş, mahkemece, davanın kabulüne, Korucuoluk Köyünde bulunan ve 01.06.2004 tarihli krokide sınırları gösterilen ve 1199, 1200, 1201 ve 1202 nolu orman sınır noktaları arasında kalan 7552 m2 yüzölçümlü taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm yargılama gideri yönünden davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine de Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/11/2005 gün 2005/10361 - 14316 sayılı ilâmında ""[İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve daha önce Burhaniye Asliye Hukuk Mahkemesinin 1991/103 E. – 1992/133 K. sayılı kararı ile Orman Yönetimi ve tapu malikî ... arasında görülen dava sonucu taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı anlaşıldığından, tapusunun iptal edildiği, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunduğu ve buna göre kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tüm ormanların 6831 sayılı Kanunun 11/4. maddesi gereğince tapuya tescil edilmesinin zorunlu olduğu, böyle bir yer hakkında tekrar tescil davası açılamayacağı ve bu konuda davalı Hazinenin dava açılmasına da sebebiyet vermediği anlaşılmakla, mahkemenin yargılama giderlerinin davacı ... Yönetimi üzerinde bırakılması konusunda verdiği karar usûl ve kanuna uygun bulunduğundan, Yönetimin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,""] karar verilerek kesinleşmiştir.
    Yörede yapılan arazi kadastrosu nedeniyle şimdi Orman Yönetimi, daha önce mahkeme kararı ile orman olarak Hazine adına kesinleşen dava konusu ... Köyü 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile DAVULGU GEDİĞİ DEVLET ORMANI İSMİYLE BİLİNEN 302 ada 1 numaralı parsel sayılı taşınmaza dahil edilmesine, taşınmazın bu şekilde tesbit ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili ise; taşınmazın zaten kesinleşen mahkeme ilâmı ile orman niteliği ile tapuda kayıtlı olduğunu, arazi kadastro ile yapılan herhangi bir yanlış işlem bulunmadığını, kadastroda kesinleşmiş mahkeme kararına uyulduğunu, kesinleşen orman alanında herhangi bir azalma ve daralma söz konusu olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesi istemiyle temyiz etmiştir.
    Somut olayda; dava edilen ... Köyü 302 ada 2 parsel sayılı taşınmaz kesinleşen mehkeme ilâmı nedeniyle, orman niteliği ile Hazine adına tescil edilmiş ve bu bağlamda tapu kaydı oluşturulmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu ve Kadastro Yönetmeliğine göre kesinleşen ilâmlar, kadastro sırasında kadastro komisyonlarınca dikkate alınacağından ve bu ilâma göre işlem yapılması ve tutanak tutulması kanun ve yönetmelik gereğince zorunlu olduğundan yapılan kadastro işlemi doğru olduğu gibi, esasen Orman Yönetiminin tevhid işlemini idarî yoldan herzaman yapabilmesi de olanaklıdır. Bu nedenlerle; Orman Yönetiminin idarî yoldan herzaman yapabilmesi olanaklı olan tevhid işelemi doğrultusunda mahkemeye böylesi bir dava açmakta hukukî ve pratik yararı olmadığından, açılan davanın reddine ve tutanağı halen itirazlı ve davalı gözüken ... Köyü 302 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbitlerinin olağan usûllerle kesinleştirilmek üzere tutanaklarının kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 01/10/2012 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi