• HİZMET SÖZLEŞMESİNDE, İŞ KAZALARI SONUCUNDA DOĞAN BORÇLARDAN YÜKLENİCİNİN SORUMLU OLDUĞUNUN KARARLAŞTIRILMASI
• RÜCU DAVASINDA TAŞERONUN SORUMLULUĞU

• İŞ KANUNU (4857) Madde 1
• BORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 110

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı L..D.. ile aralarında hizmet sözleşmesi olduğunu, diğer davalının ise yüklenici için çalışan kamyon şoförü olduğunu, dava dışı S.. A.."ın çöp toplama işi esnasında geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybettiğini, mirasçılarının kendisine ve davalılara karşı açtığı tazminat davasının manevi tazminat yönünden kabul edildiğini ve yargıtayca da onanarak kesinleştiğini, mirasçıların kendisi ve diğer davalılar aleyhine icra takibi başlattığını, icra tehdidi altında kendisinin toplam da 118.525,21 TL ödediğini ayrıca bir de iş mahkemesi kararını temyiz ederken yatırdığı bakiye karar harcı olan 2.740,50 TL"yi de olmak üzere toplam 121.265,71 TL"nin rücuen davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 15.803,36 TL nin davalı L..D.."tan, 55.311,76 TL" nin davalılardan müştereken ve müteselsilen ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının davalı M..Ö.."ye yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalı L.. D.. ile aralarında temizlik konulu hizmet sözleşmesi yapıldığını, çöp toplama sırasında bir işçinin kaza geçirerek vefat etmesi neticesinde mirasçılarının açtığı manevi tazminat davasını kazanarak haklarında başlattıkları icra takibi ile mirasçılara ödeme yaptığını bu nedenle ödediği bu bedelin davalılardan rücuen tahsilini istemiş, davalılar ise sorumlulukları olmadığından bahisle davanın reddini dilemişlerdir. Davacı belediye ile davalı Lütfi Delibaş arasında akdedilen hizmet sözleşmesine göre iş kazaları sonucu doğan borçlardan davalı yüklenicinin sorumlu olduğu kararlaştırılmıştır. Bu hüküm tarafları bağlar. Bu doğrultuda davacı tarafından dava dışı mirasçılara ödenen bedelin tamamı üzerinden hüküm kurulması gerekirken bu bedelin yüzde 75" i alınarak hesaplama yapılması doğru değildir. Açıklanan bu nedenlerle davalı Lütfi yönünden davacının ödediği tüm bedel üzerinden yeniden hesaplama yapılarak ve gerekirse bu hususta bilirkişi raporu da alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının davalı M.. Ö.."ye yönelik temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle,temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.