22. Ceza Dairesi 2015/785 E. , 2015/1333 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararın nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Olay tarihinde mağdurun yol üzerine park ettiği motorsikletini alan suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK"nın 142/1. maddesinin (e) bendine uyduğu gözetilmeyerek aynı Kanun"un 141/1 maddesi ile hüküm kurulmak suretiyle hakkında eksik cezaya hükmedilmesi,
2-Kayden 29.11.1994 doğumlu olan suça sürüklenen çocuğun, suçun işlendiği 18.02.2010 tarihinde 18 yaşından küçük ve 15-18 yaş grubunda bulunmasına karşın, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan cezadan 5237 sayılı TCK"nın 31/3. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden aynı yasanın 31/2. maddesi uyarınca indirim yapılmak suretiyle hakkında eksik cezaya hükmedilmesi,
3-18.02.2010 tarihli görgü tespit ve olay yakalama tutanağı içerikleri ile tüm dosya kapsamına göre, olaydan sonra aynı gün suça sürüklenen çocuk ve babasının kolluk görevlileri yanına gelerek suça sürüklenen çocuğun babasının, olayı suça sürüklenen çocuğun gerçekleştirdiğini söyleyip suça konu motorsiklet ve plakasının bırakıldığı yeri belirterek motorsikletin mağdura teslimini sağladığının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde TCK"nın 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan tayin olunan 5 ay hapis cezasının, 5237 sayılı TCK"nın 50/1-d maddesi gereğince seçenek yaptırıma çevrilmesi sırasında, suça sürüklenen çocuğa tayin olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya karar verilebileceği gözetilmeden ceza süresi olan 5 ayı aşacak şekilde 10 ay süre ile saat 20.00-08.00 saatleri arasında yanında velisi olmaksızın evinden çıkıp dışarıda kalması ve dolaşmasından yasaklanması biçimindeki seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verilmesi,
5-5237 sayılı TCK.nun 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendindeki düzenlemenin, "...belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma..."yı öngördüğü, yasada geçen "etkinlik" kavramının ise, "...insanın, çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylem-çalışma, iş yapma, işlerlik ve devinimi” ifade ettiği, bu fıkraya göre belirli yerler ve etkinlikler; suça sürüklenen çocuğun suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan yada suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. Bu bağlamda suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, suça sürüklenen çocuğun sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken, kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen hapis cezasının, 5237 sayılı TCK.nun 50/1-d maddesi uyarınca “saat 20.00-08.00 saatleri arasında yanında velisi olmaksızın evinden çıkıp dışarıda kalması ve dolaşmasından yasaklanması,” yaptırımına çevrilmesi,
6-5271 sayılı CMK"nın 150/3. maddesi uyarınca görevlendirilen zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı şekilde yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış haklarının korunmasına, 27/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.