Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3978
Karar No: 2013/3839
Karar Tarihi: 17.04.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/3978 Esas 2013/3839 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/3978 E.  ,  2013/3839 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "davanın, imar öncesi durumun ihyası ve tescil isteklerine ilişkin olup, mahkemece, imar öncesi duruma dönülmesi isteğinin kabulüyle taşınmazın sicil kaydının terkinine, tescil isteğinin ise reddine karar verildiği; ne varki, taşınmazın imar öncesi vasfı ve niteliği bakımından kesin ve net olarak bir belirleme yapıldığının söylenemeyeceği, o halde; taşınmazın imar öncesi niteliğinin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi, hakkında özel mülkiyete konu olacak şekilde bir tescil hükmü mü, yoksa özel sicilinde gösterilmesi mi, ya da ... harici bırakılması mı gerekeceği hususunun değerlendirilmesi; yapılacak araştırma ve inceleme neticesinde anılan yerin kadastroya tabi tutulmadığı anlaşılır ise, 1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 sayılı Yasa"nın 3. maddesi uyarınca mülkiyetinin belediyeye intikali öngörülen taşınmazlardan olup olmadığının tespiti; 775 sayılı Yasa"nın 3. maddesi 19.07.2003 tarihinde 4916 sayılı yasa ile yürürlükten kaldırılmış ise de, bu tarihe kadar olan süreç içerisinde tarafları yararına doğmuş olan usuli kazanılmış hak ilkesinin gözetilmesi; sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazın evveliyatının köy meydanı olup, köy meydanlarının 3402 Sayılı yasa gereğince orta malı sayılarak tescile tabi veya özel sicile yazılması gerekli yerlerden olmadığı ve haritasında gösterilmekle yetinilen ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken yerlerden olduğu; 775 sayılı Yasa"nın 3. maddesi 2003 yılında yürürlükten kaldırılmış ise de, ..."ın 2003 yılından önce belediye olması karşısında kazanılmış haktan söz edilebileceği, davacı Hazinenin çekişmeli yerde hak sahibi bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmiş ise de, mahkemenin kabul ve değerlendirmesinin doğru olduğu söylenemez. Bilindiği üzere 775 sayılı Yasa 30.07.1966 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, 3/1. maddesi "bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Hazinenin, Özel İdarelerin ve Vakıflar İdaresi dışındaki katma bütçeli dairelerin mülkiyetindeki arazi ve arsalardan veya devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden, belediye sınırları içinde olanlar ve 6785 sayılı Kanun"un 47 nci maddesine dayanılarak tespit edilen mücavir sahalarda bulunanlar, bu kanunda belirtilen amaçlarda kullanılmak üzere, bedelsiz olarak ilgili belediyelerin mülkiyetine geçer" şeklinde olup, kazanılmış hakkın varlığı için en başta, anılan yasanın yürürlüğe girdiği tarih itibariyle çekişmeli taşınmazın belediye sınırları içerisinde veya mücavir sahada bulunması gerektiği kuşkusuzdur. Farklı bir ifadeyle ve somut olayda ... Belediyesinin 30.07.1966 tarihi itibariyle mevcut olması gerekmektedir. Bu koşul var ise, diğer koşulların da gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmalıdır. Yine hemen belirtilmelidir ki; bozma kararına uyulmuş olmakla, orada belirtilen hususların yerine getirilmesi ve o doğrultuda işlem yapılması zorunlu hale gelir. Anılan bu husus, usuli kazanılmış hakkın bir sonucudur. Ne varki, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiş; dava konusu taşınmazın imar uygulaması öncesi niteliği kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmemiştir. Genel arazi kadastrosunun ne zaman yapıldığı, çekişmeli yerin neden tescil harici bırakıldığı, imar uygulaması öncesi kadastral paftasında ne olarak gözüktüğü, ... Belediyesinin ne zaman kurulduğu, imar planlarının ne zaman yapıldığı, dava konusu yerin imar planında hangi alana ayrıldığı yönünde ilgili belgeler temin edilmemiş, komşu parsellerin tapulama tutanakları getirtilerek tapu veya vergi kaydına dayalı tespit edilmiş olmaları halinde çekişmeli taşınmazı ne olarak gösterdikleri saptanmamış, komşu sınırlarda mera bulunması halinde usulüne uygun mera araştırması yapılmamış, sadece bir mahalli bilirkişi dinlenilerek ve mahalline ziraat mühendisi sıfatını haiz bilirkişi dahi götürülmeksizin, inşaat mühendisi ve fen bilirkişilerin, taşınmazın evveliyatı bakımından inceleme ve değerlendirme içermeyen yetersiz raporlarına dayalı olarak neticeye gidilmiştir. Öte yandan; dosyaya bozma sonrası gelen çap kaydındaki beyanlar dikkate alınmamıştır. Oysa tapu kaydının beyanlar hanesinde, "imar uygulaması nedeniyle mükerrerlik olup, Belediye adına tescilin hatalı olduğu" belirtilmiştir. Buna göre, anılan beyanların dayanağı belgeler de getirtilmek suretiyle, yapılacak uygulama sonucu fen bilirkişiden kadastral pafta ile imar uygulaması sonucu oluşan pafta çakıştırılarak alınacak raporla, böyle bir hususun var olup olmadığı da denetlenmemiştir. Hal böyle olunca, bozma gereğinin usulüne uygun ve tam olarak yerine getirilmesi, araştırma ve incelemenin noksansız tamamlanması, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla uygulama yapılması, yerel bilirkişiler ile bildirilmeleri halinde taraf tanıklarının dinlenilmesi, uzman bilirkişilerden keşfi izlemeye ve denetlemeye elverişli krokili raporlar alınması, toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek dava konusu taşınmazın imar uygulaması öncesi niteliğinin saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturmayla yetinilerek ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi