Esas No: 2022/1187
Karar No: 2022/4668
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1187 Esas 2022/4668 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/1187 E. , 2022/4668 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEK. AV. ...
VEK. AV. ...
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile arasında Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Hizmeti Alım Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme gereğince davalı kurum sigortalılarına sağlık hizmeti verildiğini, davalı kurumun hastanelere gönderdiği 26/11/2009 tarihli ... sayılı genelge ile tıp merkezinde cerrahi müdahale uygulanan hastaların gözlem altında bulundurulma süresinin 24 saat olduğu, hastanın sağlık durumuna göre bu gözlemin en fazla 6 saat daha uzatılabileceği, gözlem altında bulundurulan hastalar ile ilgili takip bulguları ve yapılan her türlü müdahaleler ve tıbbi bakımın, hasta dosyasına ilgili tabip tarafından kaydedileceği hükmünün diğer branş hastaları içinde uygulanabileceğinin bildirildiğini, buna rağmen 2008 yılı Ağustos ayından itibaren sözleşme ve genelgelerin ihlal edildiği gerekçesiyle hak edişlerden kesintiler yapılmaya başlandığını ileri sürerek, 2008 yılı Ağustos ayı ile 2012 yılı Mayıs ayı arasında haksız olarak kesilen 306.985,00-TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sağlık uygulama tebliğlerinde (...) yatan hastalar ve günü birlik hastaların tarif edildiğini, davacı şirketin ayaktan tedavi hizmeti verdiği halde yatan hasta işlemleri yaparak fatura edip bedelini tahsil ettiğini, haksız tahsilatların hak edişten kesildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece 08/07/2014 tarihli kararla, davanın kısmen kabulüne, 226.297,22-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 10/04/2018 tarihli ve 2015/41049 E. 2018/4360 K. sayılı kararla "... Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında sadece davalı kurumca gerçekleştirilen örnekleme suretiyle denetim usulü eleştirilmiş ve bu eleştiri üzerine sonuç çıkarılarak hesaplama yapılmıştır. Öyle olunca, bu hali ile bilirkişi raporu yetersiz olup mahkemece taraflar arasındaki sözleşme, ... hükümleri ve taraf delilleri değerlendirilerek ve gerekirse bu hususta yeni bir bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davanın kabulü ile 306.920,86-TL'nin 23/08/2021 tarihli bilirkişi kurulu 3. ek raporunda tablo halinde gösterilen kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava, davalı kurum tarafından yapılan kesintinin istirdadı talebine ilişkindir.
HMK'nın 266. maddesi hükmüne göre; çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
HMK'nın 267. maddesi hükmüne göre ise; mahkeme bilirkişi olarak yalnızca bir kişiyi görevlendirebilir, ancak gerekçesi açıkça gösterilmek suretiyle tek sayıda, birden fazla kişiden oluşacak bir kurul da görevlendirilebilir.
HMK’nın 281. maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Somut uyuşmazlıkta; davacının işletmekte olduğu hastanede tedavi hizmeti sunduğu ... kapsamındaki hastaların faturalarından çeşitli nedenlerle kurumca kesinti yapılmıştır. Davacı tarafından, yapılan kesintilerin mevzuata ve taraflar arasındaki sözleşmelere uygun olmadığı gerekçesiyle açılan davada, uyuşmazlık konusu teknik bilgiyi gerektirdiğinden, mahkemece bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, talep edilmesine rağmen örneklenen hasta epikrizlerinin ibraz edilmediği, davalı kurumca yapılan 306.985,00-TL kesintinin yerinde olduğunu tevsik edecek belgelerin dosyaya ibraz edilmemiş olduğu kanısına varıldığı belirtilmiştir. Ancak bu raporlarda taraflarca sunulan belgelerin incelenmediği, davalı tarafça buna dair itiraz dilekçesi sunulduğu halde mahkemece bu itirazların yerinde olup olmadığına dair ek rapor alınmayarak, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. O halde mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmelerde, ... hükümlerinde ve ... ile ilgili mevzuatta uzman hastane yöneticisi, doktor ve emekli Sayıştay denetçisinden oluşacak yeni bilirkişi heyetinden taraflarca sunulan belgeler incelenip davalı tarafın itirazları da karşılanmak suretiyle dava konusu kesintilerin yerinde olup olmadığını tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, Yargıtay denetimine uygun ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-)Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.