Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14009
Karar No: 2013/29248

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/14009 Esas 2013/29248 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, davacının davalı şirketin vekili olarak takip ettiği dava ve icra dosyalarıyla hukuki yardım sağladığını, ancak haklı olmadığı halde azledildiğini ve vekalet ücretinin ödenmediğini iddia ederek 10.000 TL ücret alacağı talebinde bulunduğunu belirtmiştir. Davalı şirket ise azlin haklı olduğunu savunmuştur. Mahkeme, azlin haklı olduğunu kabul ederek, azil tarihinden önce sonuçlanan işler bakımından vekalet ücreti talep edebileceği ancak azil tarihine kadar sonuçlanmayan işler bakımından ücret talep edemeyeceği, ancak davalının bu işlerde aldığı hizmetin sebepsiz zenginleştirme oluşturmaması için hakkaniyete uygun ücret belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Buna göre, davacının 22.117,66 TL ücret isteyebileceği tespit edilmiştir. Mahkeme, taleple bağlı kalarak 10.000 TL’yi faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiş ve hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Yasa gereği, avukatın özen borcu ve haklı azil hakkında detaylı bilgi verilmiştir. Avukatın müvekkiline karşı vekaleti sadakat ve özenle ifa etmesinin yanı sıra, müvekkilinin kendisi hakkındaki güvenini sarsacak tutum ve davranışlardan kaçınması gerektiği belirtilmiştir. Haklı azil durumunda avukatın ücretinin tamamının verilmesinin gerekmediği ancak azil tarihinde sonuçlanan işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebileceği ifade edilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 389 ve devamı maddeleri avukatın borçları hakkında bilgi vermiştir. Avukatın davranış kurallarına uygun şekilde hareket etmesini ve hizmeti özenle yerine getirmesini gerektiren Avukatlık Kanununun 34. maddesi de açıklanmıştır.
13. Hukuk Dairesi         2013/14009 E.  ,  2013/29248 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı, davalı şirketin vekili olarak 26.10.2006 tarihli vekaletname ile şirketin taraf olduğu dava ve icra dosyalarını takip edip, hukuki yardımlarda bulunduğunu, ancak davalı tarafından 28.4.2009 tarihli azilname ile haksız olarak vekillikten azledildiğini, vekalet ücretlerinin de ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL ücret alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, azlin haklı olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, azlin haklı olduğu kabul edilerek, “davacının azilden önce sonuçlanan işler bakımından vekalet ücreti talep edebileceği, buna karşılık azil tarihi itibariyle henüz sonuçlanmamış işler bakımından ücret talep edemeyeceği, ancak davalının bu işler bakımından azil tarihine kadar aldığı hizmetin sebepsiz zenginleştirme oluşturmaması için avukatın emeğine göre hakkaniyete uygun bir ücret belirlenmesi gerektiği, buna göre azil tarihinde henüz sonuçlanmayan işler için davacı avukatın 22.117,66 TL ücret isteyebileceği” belirtilerek, davacının isteyebileceği toplam alacak miktarının 44.749,77 TL olduğu tespit edilip, taleple bağlı kalınmak suretiyle 10.000,00 TL’nin 26.5.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Avukatın, vekil olarak borçları Borçlar Kanununun 389 ve devamı maddelerinde gösterilmiş olup, vekil, adı geçen Kanunun 390. maddesine göre müvekkiline karşı vekaleti sadakat ve özenle ifa etmekte yükümlüdür. Vekil, sadakat borcu gereği olarak müvekkilinin yararına olacak davranışlarda bulunmak, ona zarar verecek davranışlardan kaçınmak zorunluluğundadır.
    “Özen borcu” ile ilgili Avukatlık Kanununun 34. maddesinde mevcut olan, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır bir şekilde hareket etmekle yükümlüdürler.” Şeklindeki hüküm ise, avukatlık mesleğinin bir kamu hizmeti olması nedeniyle, Borçlar Kanununun 390. maddesinde düzenlenen vekilin özen borcuna göre çok daha kapsamlı ve özel bir düzenlemedir.
    Buna göre avukat, üzerine aldığı işi özenle ve müvekkili yararına yürütüp sonuçlandırmakla görevli olduğu gibi, müvekkilinin kendisi hakkındaki güveninin sarsılmasına neden olacak tutum ve davranışlardan da titizlikle kaçınmak zorundadır. Aksi halde avukatına güveni kalmayan müvekkilin avukatını azletmesi halinde azlin haklı olduğunun kabulü gerekir. Gerçekten de avukat, görevini yerine getirirken gerekli özen ve dikkati göstermemiş, sadakatle vekaleti ifa etmemiş ise, müvekkilinin vekilini azli haklıdır.
    Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” Hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir.
    Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakılacak olursa; taraflar arasındaki vekalet ilişkisinin, 28.4.2009 tarihli azille sona erdiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin de
    kabulünde olduğu üzere, vekalet görevini özenle ve gereği gibi yerine getirmeyen davacının haklı olarak azledildiğinin kabulü gerekir. Az yukarda da belirtildiği gibi, haklı azil halinde müvekkil, avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Bu nedenle davacı avukat, sadece azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmiş olan işler nedeniyle ücrete hak kazanır. Buna karşılık davacı avukatın azil tarihinde sonuçlanmayan işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi ise mümkün değildir. O halde mahkemece açıklanan hususlar göz ardı edilerek, azil tarihinde sonuçlanmayıp henüz derdest olan işler nedeniyle de hakkaniyete göre vekalet ücreti talep edilebileceğinin kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ : 1. bent gereğince davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 26.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi