11. Hukuk Dairesi 2018/919 E. , 2019/3261 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/09/2016 tarih ve 2014/326 E.- 2016/223 K. sayılı kararın davacı ve davalı TPMK vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 21/12/2017 tarih ve 2017/1132-2017/1195 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 99/013169 sayılı "BİANCA LUNA" esas ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "KORMAZ AMBİANCE BİANCA COLECTİON" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPMK’ye başvuruda bulunduğunu, 2012/64585 kod numarasını alan başvuruya müvekkilinin itirazının, diğer davalı TPMK"nin 2014-M-9575 sayılı YİDK kararı ile reddedildiğini ileri sürerek, davalı TPMK YİDK."nın anılan kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin tanınmış "KORKMAZ" markası ile başlayan tescilli 100 adet markanın sahibi olduğunu, dava konusu başvurunun da bu anlamda bir bütün olarak davalının yeni markasını oluşturduğunu, "BIANCA" markasının davacıya ait olmadığını, dava konusu işaretlerin farklı sınıflarda tescilli bulunduğunu, "KORKMAZ" kelimesinin aynı zamanda davalının ticaret unvanı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, her iki tarafın markasında da öne çıkan ibarelerin “Bianca” ile başlaması, kelimelerin ilk harflerinin büyük diğer harflerin küçük olması karşısında, benzer mallar bakımından seri marka algısı doğuracağı ve 556 sayılı KHK."nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimaline yol açabileceği kanısına varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı TPMK YİDK"nın 2014-M-9575 sayılı kararının "ısıtıcı yastıklar; ütü masası kılıfları ve elektrikli battaniyeler" emtiası yönünden iptaline, diğer davalının 2012/64585 sayılı markanın "ısıtıcı yastıklar; ütü masası kılıfları ve elektrikli battaniyeler" emtiası yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı kurum vekili istinaf etmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı kurum vekili temyiz etmiştir.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı kurum vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ve davalı TPMK"dan ayrı ayrı alınmasına, 29/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.