MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/03/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğünün 2012/140 sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline dair verilen 15/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
a) Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; ... PTT müdürlüğünde memur olan davalının, zimmet eylemi nedeni ile kurum ile ilişiğinin kesildiğini ancak, idare mahkemesinin yürütmenin durdurulması kararı uyarınca yeniden işe başlatıldığını, yargılama sonunda; Danıştay"ca davalının görevinden çıkartılması işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı saptandığından yeniden ilişiğinin kesildiğini, ne var ki peşin olarak ödenen maaşının, davalı tarafından iade edilmediğini, tahsili için başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek, vaki itirazının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; maaşının 1.900,00 TL civarında olduğunu, hesabına fazla yatırılan bir bedel olmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, verilen 05/06/2013 tarihli “davanın kabulü ile itirazın iptaline” dair karar, davalı tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 14/05/2015 gün ve 2014/9717 esas, 2015/6270 karar sayılı ilamında, “... dava dilekçesinin davalıya mernis adresi şerhi verilerek mernis sisteminde kayıtlı olmayan bir adrese tebliğ edilmesi doğru olmamış, davalının usulüne uygun şekilde davadan haberdar edilmesi, hakkındaki yargılama ile ilgili bilgi verilmesi, açıklama ve ispat hakkı tanınması ...” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; mahkemece davalının, görevinin sona ermesine rağmen peşin aldığı maaşını iade etmediğinin tespiti ile takip talebinde istenen miktar esas alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki takip talebine dayanak zimmet bordrosundan davalıya ödenen net miktar konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Şu durumda, davalıya ödenen net miktarın belirlenerek, bu kısım ile bunun işlemiş faizi üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, takip talebindeki miktarın tümü davalıya ödenmiş gibi itirazın iptaline karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
b) Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliği gözetildiğinde, talep edilen alacak likit (muayyen, belirgin) olmayıp, yargılamayı gerektirmektedir. Şu halde, olaya uygulanma koşulları bulunmayan İcra ve İflas Kanunu"nun 67/2. maddesi gereğince davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bu nedenle bozulması gerekmektedir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2-a ve b) sayılı bentlerinde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.