17. Hukuk Dairesi 2014/2307 E. , 2014/2610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2013
NUMARASI : 2012/42-2013/694
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı temyiz isteminin reddine dair verilen ek hükmün süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya ait araç ile davalıya trafik sigortalı olan aracın çarpışması sonucu yaşanan kazada müvekili nin aracının hasarlandığını, kazada davalı tarafın tam kusurlu olduğunu, davalı şirkete yapılan başvuruya rağmen zarar miktarının ödenmediğini, hasar miktarı ve araçtaki değer kaybı amacıyla açılan davada miktarlar belirli olmadığı için davanın Hmk 107 maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak, ikame edildiğini belirterek, şimdilik 1000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kabulüne, gerçek zarar davacının aracının değer kaybıyla birlikte 5.499tl olarak belirlenmiş olup, taleple bağlı kalınarak 1000 TL maddi zararın 12.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup mahkemece; kesin hüküm olması nedeniyle her iki temyiz isteminin de reddine karar verilmiş; hüküm her iki taraf vekilince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Mahkemece, ek karar ile davacı vekilinin ve davalı temyiz isteminin hükmün kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; fazlaya ilişkin hakalar saklı tutularak dava açıldığından 6100 Sayılı HMK.nun 450.maddesi uyarınca 1086 sayılı HUMK ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırıldığından temyize konu miktar yönünden dava temyiz kesinlik sınırı içinde kalmadığından anılan ek kararın her iki taraf bakımından ortadan kaldırılmasına karar verilerek, dosyanın esasına yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kanaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı davasını 6100 sayılı HMK"nın 107.maddesi uyarınca açtığı, dava değerini 1000,00 TL olarak belirlediği, bilirkişi raporu tebliğ edildikten sonra ise 15.07.2013 tarihinde hasar miktarı bilirkişi raporuyla belirlenmiş olduğundan 5.499,00 TL"nin 12.11.2011 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istediği halde; mahkemece, davacı vekilinin bu talebinin davanın kısmen ıslahına yönelik olduğu gözetilmeden ve HMK 181.maddesi uyarınca gerekli usuli işlemleri tamamlaması için 1 haftalık yasal süre verilmeden ve gerekçeli kararda da verilen dilekçenin niteliği tartışılmadan, taleple bağlılık ilkesi gereği karar verildiği belirtilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine dair günlü ek kararın ortadan kaldırılmasına, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazının ve davacı vekilinin ise (2) nolu bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, (2) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 351,34 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.