İstanbul Ceza Kararları - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/11388 Esas 2019/7328 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/11388
Karar No: 2019/7328
Karar Tarihi: 04.04.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/11388 Esas 2019/7328 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2018/11388 E., 2019/7328 K. numaralı hüküm temyiz edilmiştir. Mahkeme, sanığın başka suçtan hükümlü olduğunu fark ederek hazır bulundurulmadan yokluğunda mahkumiyetine karar vererek savunma hakkını kısıtlamıştır. Ayrıca Adli Tıp raporuna göre mağdurda sabit iz meydana gelecek şekilde yaralanma olduğu halde hafif yaralama suçu yerine ağırlaştırılmış yaralama suçundan karar verilmiştir. İddianamede talep edilmemesine rağmen savunma hakkı kısıtlanmıştır. Anayasa Mahkemesinin 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun madde detayları: 5271 sayılı CMK'nin 194 ve 196/1, 5237 sayılı TCK'nin 86/1 ve 86/2, 87/1-son, 226, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. ve 1412 sayılı CMUK’un 321. ve 326/son maddeleri.

3. Ceza Dairesi 2018/11388 E. , 2019/7328 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Duruşmadan bağışık tutulma talebi olmayıp bu konuda mahkemece verilmiş herhangi bir karar da bulunmayan sanığın, 08.09.2015 tarihli karar duruşmasında başka suçtan aynı yer cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılmakla, hazır bulundurulması sağlanmadan yokluğunda mahkumiyetine karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 194 ve 196/1. maddelerinin ihlali,
2) Mağdurda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu Manisa Şube Müdürlüğünce tanzim olunan 18/12/2014 tarihli rapora göre mağdurun yüzünde sabit iz meydana gelecek şekilde yaralandığı anlaşılmakla, adli tıp kriterleri ile Dairemizin yerleşik içtihatları uyarınca bahse konu neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama eyleminin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşülerek, sanık hakkında tayin olunan temel cezanın 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi yerine 86/2. maddesine göre tespiti,
3) İddianamede talep edilmediği halde, 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmaksızın, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin tatbiki suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi
gereği sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, 04.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.