Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/471
Karar No: 2022/4510
Karar Tarihi: 12.05.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/471 Esas 2022/4510 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, eczanelerden ilaç temini ile ilgili protokol gereği sahte reçete faturalandırıldığı gerekçesiyle davacı hakkında uygulanan cezai şartın iptali istemiyle açılmıştır. İlk derece mahkemesi davayı reddetmiş, bölge adliye mahkemesi ise cezai şartın kısmen iptaline ve reçete bedelinin tahsiline ilişkin işleme ilişkin kararı vermiştir. Karar temyiz edilmiş ve Yargıtay, talep sonucuna bağlılık kuralına aykırı olarak reçete bedeli tahsiline ilişkin karar verildiği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
HMK 26. maddesi gereği mahkeme taleplere bağlıdır ve somut olayda davacı sadece cezai şartın iptalini talep etmiştir.
5.3.10. madde gereği cezai şartın uygulanabilmesi için eczacının kasıtlı olarak reçete sahteciliği yapmış olması gerekmekte olup, bu durumun ispat edilememesi nedeniyle cezai şartın uygulanmaması gerektiği açıklanmıştır. Ancak mahkemece idare yerine geçilerek başka bir maddeye göre karar verilemeyeceği belirtilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: HMK 26. madde, HMK'nın 371 inci maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2022/471 E.  ,  2022/4510 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 46.HUKUK DAİRESİ
    VEK.AV....


    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kurum işleminin iptali davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; Deva Eczanesi’nin sahibi olduğunu, Kuruma sahte reçete faturalandırdığı gerekçesiyle hakkında 126.623,40 TL para cezası işlemi uygulandığını, reçetelerin sahte olduğunu bilmediğini, sahte reçete düzenlemediğini savunarak bu cezanın haksızlığının tespitini istemiştir.
    Davalı; Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2016 Yılı protokolünün 5.3.10. maddesine göre, davacı hakkında 126.623,40 TL cezai şart ve l. kez yazılı uyarılması ile 4.3.6. maddeye göre 12.662,34 TL reçete bedelinin yasal faizi ile birlikte talep edildiğinin eczacıya bildirildiğini, eczacının protokol hükümlerine göre çalışması gerektiği için davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince; davalı kurum tarafından davacı hakkında protokolün 5.3.10 maddesi gereğince, 126.623,34 TL cezai şart uygulandığı, bu maddede kurumu zarara uğratmak amacı ile kasıtlı olarak sahte reçete tanzimi halinde uygulanacağının belirtildiği, dosyanın ekinde bulunan kurum teftiş raporu incelendiğinde, taraflar veya refakatçilerinin beyanında reçetelerdeki imzaları kabul etmedikleri, reçetelerin düzenlendiği dönemlerde hastanın belirtilen hastanede tedavi görmediği, tedaviyi yapan hastanenin direk ilaçları verdiği veya o tarihte İstanbul dışında olduklarına dair beyanda bulundukları, taraflar arasındaki protokolün 5.3.10 ve 4.3.6. maddelerinin davalı kurum tarafından uygulanmasının yerinde olduğu, davacının aksini ispat edemediği; her ne kadar 18/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda, davalı kurumun protokolün 5.3.10 nolu maddesini uygulaması kararının yerinde olmadığını belirlemiş ise de, eczanenin kuruma fatura ettiği reçetenin sahibine ya da yakınına doğru şekilde teslim edildiğine ilişkin imzayı ve diğer bilgileri ispat edemediği, bunu sağlamanın eczanenin sorumluluğunda olduğu, bu sorumluluğun davalıya yükletilemeyeceği açık olduğundan, bilirkişinin görüşünün aksine bu protokol maddesinin davalı tarafından uygulanmasının yerinde olduğu kanaatine varıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; adı geçen eczaneden ilaçları teslim alan kişinin reçete sahibi hastalardan olmadığının müfettiş raporu ile de belirlendiği, 3 adet sahte reçetenin kurumu zarara uğratmak kastıyla kuruma fatura edildiğinin ortaya çıkmadığı, davacı ve çalışanlarının haklarında bir soruşturma ve dava bulunmadığı, davacının gerek reçete bedelinden gerekse 2016 yılı SGK protokolünde aynen korunan 2012 yılı sgk protokolü 5.3.10. maddesinde yer alan "eczacı veya eczacı çalışanlarınca kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak kuruma sahte ilaç, fiyat kupürü... fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır" hükmü gereğince uygulanan cezai şartın yerinde bulunmadığı, fakat sahte reçetelerin doğru kişilere teslim edilmediği anlaşıldığından aynı protokolün 5.3.2. maddesi gereğince reçete bedelinin iki katı ceza uygulanması gerekeceği, reçete bedelinin tahsili yönünden ise; kurum sorumluluğunda olmayan reçetelerle ilgili davacının, davalı kurumdan reçete bedellerini tahsil etmesinin mümkün olmadığı, davacının reçete bedellerini ancak sahtecilik yapan kişilerden isteyebileceği, üçüncü kişilerin suç teşkil eden eylem ve fiillerinden davalı kurumun sorumlu tutulamayacağını kabul ile davacının reçete bedeline yönelik davasının reddi gerektiğinden davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne; davalı kurumun davacıdan talep ettiği ilaç bedelleri 12.662,34 TL yönünden davanın reddine, 25.324,68 TL cezai şart tatbiki gerektiğinden bakiye 101.298,66 TL cezai şart yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ve hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, davacı tarafından kuruma faturalandırılan reçetelerin sahte olması nedeniyle Kurum tarafından davacı hakkında uygulanan 126.623,34 TL cezai şart işleminin iptaline ilişkindir.
    HMK 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
    Somut uyuşmazlıkta; davalı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2016 Yılı protokolünün 5.3.10. maddesine göre davacı hakkında 126.623,40 TL cezai şart ve 4.3.6. maddeye göre 12.662,34 TL reçete bedeli tahsili ile l. kez yazılı uyarılma işlemi uygulanmış ancak davacı dava dilekçesinde sadece 126.623,40 TL cezai şart tahsiline ilişkin işlemin iptalini istemiş ve dava açılışında da bu miktar üzerinden harç yatırmıştır. Buna rağmen bölge adliye mahkemesince dava konusu yapılmayan reçete bedeli tahsiline ilişkin Kurum işlemi hakkında da karar verilerek HMK'nın 26’ncı maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesine aykırı davranılmıştır.
    Davacı hakkında uygulanan cezai şart tahsili yönünden ise; Kurumca uygulanan Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2016 Yılı protokolünün 5.3.10. maddesinde yer alan “Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı yada eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde, bu madde hükmü uygulanmaz.” şeklindeki hükme göre eczacı veya çalışanlarının kasıtlı olarak Kuruma sahte reçete faturalandırdığının ispat edilememiş olması nedeniyle bu maddeden cezai işlem uygulanmaması gerektiği yönündeki mahkeme gerekçesi yerinde olmuş ise de protokolün başka bir maddesinin söz konusu eyleme uygulanması hatalıdır. Zira mahkemece idare yerine geçilerek idarenin uyguladığı protokol hükmünden başka bir hükme göre ceza verilmesine karar verilemez. Uygulanan protokol hükmünün yerinde olup olmadığına karar verilmelidir.
    O halde; mahkemece, taleple bağlılık kuralı gereğince Kurum tarafından uygulanan 126,623,40 TL cezai şart tahsili işleminin iptaline dair davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken taleple bağlılık kuralına aykırı şekilde ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının davacıya iadesine, HMK'nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 12/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi