Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2766
Karar No: 2022/4545
Karar Tarihi: 12.05.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2766 Esas 2022/4545 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalı tarafından aidatların eksik ödendiğini ve davalının 2012 yılı safi gelirinin %2'sinin tarafına ödenmesi gerektiğini ileri sürerek eksik ödenen tutarın tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davalının aidatları eksiksiz ödediğini ve talebin yerinde olmadığını gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak bölge adliye mahkemesi, dava niteliği gereği alacak istemine ilişkin olduğu için davalı lehine nispi vekalet ücreti verilmesi gerektiği uyarısında bulunmuştur. Kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, AAÜT'nin 13. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Bu maddeye göre, alacak istemine ilişkin davalarda nispi vekalet ücreti takdir edilmelidir. Ancak, tümden reddedilen davalarda maktu vekalet ücreti verilebilir. Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda ise avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
3. Hukuk Dairesi         2022/2766 E.  ,  2022/4545 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 25. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ......

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; gelirleri arasında yer alan davalı ...'in yıllık gelirinin %2'sinin tarafına ödenmesi gerektiğini, Sayıştay Başkanlığı'nın 2012 yılı hesaplarını incelemesi neticesinde düzenlenen raporda ... gelirinin eksik tahsil edildiğinin saptandığını ileri sürerek davalının eksik ödediği tutar olan 161.949,31TL'nin 31/05/2012 tarihinden itibaren, 161.949,31TL'nin ise 31/10/2012 tarihinden itibaren olmak üzere işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; davacı tarafından aidatların eksik ödendiğinden bahisle açılan tüm davalarda safi gelire göre ödeme yaptığı tespit edilerek reddedildiğini, taraflar arasındaki sorunun 3624 sayılı ... Kanunu'nun "Bütçe" başlıklı 14. maddesindeki gelir ifadesinin davacı tarafından gayri safi gelir, Konfederasyon tarafından ise safi gelir olarak yorumlanmasından kaynaklandığını, davacının isteminin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince; davalının 2012 yılı itibarıyla safi geliri esas alınarak davacıya ödemesi gereken aidatları eksiksiz olarak ödemiş olduğunun yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile belirlendiği, davacının davalıdan talep edebileceği aidat alacağı ve gecikme zammının bulunmadığı, talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davalı vekili istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda vekalet ücretinin karar tarihi itibariyle nispi tarifeye göre belirleneceği, alacak istemi tümden reddedildiğine göre karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre harçlandırılan dava değeri üzerinden davalı lehine nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; ilk derece mahkemesinin kararından sonra 01/01/2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/4. maddesi "Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur." hükmü uyarınca davanın tamamen reddi durumunda maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı tarafın istinaf kanun yolu başvurusunun duruşma yapılmadan kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında davanın reddine, davalı vekil ile temsil edildiğinden dairenin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT' nin 13. maddesinde; “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7’nci maddenin ikinci fıkrası, 9’uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10’uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12’nci maddenin birinci fıkrası, 16’ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
    Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
    Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
    Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” düzenlemesi mevcuttur.
    Dava, bölge adliye mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere, niteliği gereği alacak istemine ilişkindir. Alacak istemine ilişkin davanın tümden reddi halinde yukarıda açıklanan 13. maddenin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca harçlandırılan dava değeri üzerinden davalı lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, mahkemece; maddi tazminat istemine ilişkin davalar yönünden uygulanacak olan 13. maddenin dördüncü fıkrası uyarınca davalı lehine maktu vekalet ücretine takdir edilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın aynı Kanun'un 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 12/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi