22. Hukuk Dairesi 2016/12953 E. , 2019/10233 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili,davacının davalı işyerinde 24/10/2009 tarihinden itibaren aşçı sıfatıyla çalışmaya başladığını, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, davacının iş sözleşmesinin devamı süresince haftanın altı günü, üç ayda bir ise yedi günü iki vardiya sistemi ile çalıştığını, 24/10/2009-01/09/2012 tarihleri arasında gece vardiyasında haftanın dört günü 21.00-07.30 saatleri arasında, üç günü 19.00-09.30 saatleri arasında,01/09/2012 - 17/02/2015 tarihleri arasında gündüz vardiyasında haftanın dört günü 07.00-15.30, haftanın üç günü 07.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını, fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 23/09/2009 tarihli sözleşme ile mutfak personeli olarak görev yapmaya başladığını, 02/02/2015 tarihinde iş sözleşmesini istifa ile sona erdirdiğini, davacının çalıştığı süreye ilişkin tüm kanuni haklarının ödendiğini, davacının başka bir işyerinde çalışmaya başladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak,yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin feshi noktasındadır.
Somut olayda, Her ne kadar Mahkemece davacının iş sözleşmesini haklı neden olmaksızın feshettiği gerekçesi ile kıdem tazminatının reddine karar verilmiş ise de; davacının 02/02/2015 tarihli el yazısı ile hazırladığı istifa dilekçesinde 17/02/2015 tarihinde görevinden ayrılmak istediğini belirttiği,davacının önelli fesih bildirimde bulunduğu,haklı nedene dayanmadığı anlaşılmaktadır. Davacının fesih gerekçesi ile bağlı olduğu gözetildiğinde, sonradan fesih gerekçesini değiştirmesi geçerli değildir. Bu gerekçe ile davacının kıdem tazminatı talebinin reddi gerekli iken yazılı gerekçe ile reddedilmesi hatalı ise de;sonucu itibariyle kıdem tazminatının reddi kararı yerindedir.
3-Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık davacının hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil çalışmasının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ayda dört hafta tatili iznini kullandığı, ulusal bayram genel tatil alacaklarının ödendiği belirtilmiştir. Dosya kapsamına bulunun puantaj kayıtlarında davacının haftanın yedi günü çalıştığı haftaların bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca bazı aylarda bordroda ödendiği bildirilen ulusal bayram genel tatil miktarının davacının çalışmadan hak kazandığı bir yevmiye tutarındaki ulusal bayram ve genel tatil ücreti olduğu, davacının çalıştığı takdirde hak kazanacağı bir yevmiye tutarındaki miktarın ise ödenmediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca puantaj kayıtlarına göre davacının hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacağı tespit edilmeli,ödemenin bulunup bulunmadığı belirlenmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olanan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.