1. Ceza Dairesi 2021/12446 E. , 2021/14929 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuk ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ulus Asliye Ceza Mahkemesinin 18.12.2013 tarihli ve 2012/20 Esas, 2013/118 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Ağır Ceza Mahkemesinin 27.03.2014 tarihli ve 2014/330 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 13.07.2021 tarihli ve 2021/10444 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.09.2021 tarihli ve 2021/94437 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.04.2018 tarihli ve 2014/15-487 Esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddî boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, olay günü sabah saatlerinde mağdurun, ... ... isimli şahsı yaraladığı, bununla bağlantılı olarak, suça sürüklenen çocuğun okulda mağdurla tartıştığı, öğle saatlerinde mağdurun okuldan çıkıp ... İnternet Kafeye gittiği, suça sürüklenen çocuğun diğer sanıkla birlikte mağdurun yanına gelerek internet kafenin arka tarafına geçmesini istediği, mağdurun kabul etmemesi üzerine mağduru cebir kullanarak internet kafenin arkasına götürdükleri bu sırada suça sürüklenen çocuğun mağdurun kafasına yumruk attığı iddiasıyla suça sürüklenen çocuk hakkında hakkında kasten yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda suça sürüklenen çocuğun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine, kasten yaralama suçundan ise mahkumiyetine karar verildiği, beraat kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 07.12.2020 tarihli ve 2019/3999 Esas, 2020/19098 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu anlaşılmış olup; suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirilen kasten yaralama fiilinin 5237 sayılı Kanun"un 86/2. maddesi kapsamında basit yaralama niteliğinde olması ve aynı Kanun"un 109/6. maddesi nazara alındığında, kasten yaralama suçunun anılan Kanun"un 109/2. maddesinde düzenlenen suçun "cebir" unsurunu oluşturduğu ve anılan Kanun"un 42. maddesi uyarınca kasten yaralama suçundan ayrıca hüküm kurulamayacağı, dolayısıyla sanığın sabit kabul edilen eyleminin bir bütün halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 109/2. maddesinde ifadesini bulan cebir kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu kapsamında kaldığı cihetle, sanığın ayrıca kasten yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmeyeceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuk hakkında Ulus Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 2012/18 numaralı iddianame ile “Basit Yaralama, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” suçlarından suça sürüklenen çocuğun cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır. Ulus Asliye Ceza Mahkemesinin 18.12.2013 tarihli ve 2012/20 Esas, 2013/118 Karar sayılı kararıyla suça sürüklenen çocuğun “Basit Yaralama” suçundan mahkumiyeti ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” suçundan beraatine karar verilmiştir.
“Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” suçundan verilen kararın katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 07.12.2020 tarihli ve 2019/3999 Esas, 2020/19098 Karar sayılı bozma kararı ile “Katılan ... ... ile suça sürüklenen çocuk ..."in aynı okulda okudukları ve olay günü sabahında gerçekleşen kavga olayı nedeni ile aralarında husumet oluştuğu, olay günü suça sürüklenen çocuğun katılanı olay yerinde bulunan internet kafe önünde gördüğü ve sanık ..."ı aradığı, sanığın olaylardan haberdar olarak olay yerine geldiği, akabinde suça sürüklenen çocuğun katılanı kafenin arka tarafına çağırdığı, katılanın gelmemesi üzerine sanığın katılanı zorla kafenin arka tarafına götürmesi ve olay yerinde suça sürüklenen çocuğun katılanı dövmesi şeklinde gerçekleşen eylemde, mağdura karşı gerçekleştirilen yaralama eyleminin cebir kullanmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun unsuru olduğu ve bu nedenle baştan beri fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ..."ın eyleminin bir bütün olarak TCK"nin 109/2, 3-b-f maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeksizin, sanık ... hakkında eylem ikiyi bölünerek kasten yaralama, suça sürüklenen çocuk ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçların beraatlerine karar verilmesi...”nden bahisle temyiz istemi yerinde görülerek suça sürüklenen çocuk hakkındaki kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 8. Ceza Dairesinin anılan kararındaki bozma gerekçesine göre suça sürüklenen çocuğun gerçekleştirdiği kasten basit yaralama eyleminin kişi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir unsurunu oluşturup oluşturmadığının mahallinde mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinden suça sürüklenen çocuk hakkındaki kasten basit yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden ... Ağır Ceza Mahkemesinin 27.03.2014 tarihli ve 2014/330 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.