Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3969
Karar No: 2019/10277
Karar Tarihi: 09.05.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/3969 Esas 2019/10277 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı işçinin, davalı işverenin işyerinde çalıştığı ve ihale alan taşeron firmaların idareye bağlı olarak faaliyet gösterdikleri iddia edilerek ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edildi. İlk derece mahkemesi, davalı ile taşeron firmalar arasındaki sözleşmenin muvazaalı olduğu ve davacının baştan beri davalı işverenin işçisi sayılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi. Bölge adliye mahkemesi de bu kararı onayladı fakat davalı tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucu Yargıtay, davacının sendika üyesi olmadığı, dayanışma aidatı ödeyerek de toplu iş sözleşmesinden faydalanmadığı ve davalı işyerinde sendikasız işçi bulunmadığı gerekçeleriyle ücret farkı alacağının reddine karar verildiğini belirtti. Kanun maddeleri olarak ise 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39. maddesi uyarınca işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden yararlanma taraf işçi sendikasına üyelikle veya sendikaya dayanışma aidatı ödemekle mümkündür.
22. Hukuk Dairesi         2019/3969 E.  ,  2019/10277 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait iş yerinde kırma-eleme işçisi olarak çalıştığını, davacının ihale alan firmalara bağlı olarak çalışmasına rağmen gerçekte davalının asıl işçisi konumunda olduğunu, ihale alan taşeron firmaların Kamu İhale Kanunu"nun 4. maddesinde hizmet olarak tanımlanan faaliyetlerin hiç birini yürütmediğini, gerçek durumun dava dışı firmaların davalıya işçi temin etmesinden ibaret olduğunu, davalı ile taşeron firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, teknik şartnamedeki hususlara göre davalının davacının asıl işvereni olduğunu, ihaleyi alan firmaların aslında idareden bağımsız olmadığını, idarenin emrinde ve idareye bağlı olduğunu, idarenin asıl işini yapan firmalar olduğunu, uygulamada çalışanların tamamen asıl işverenin işçisi olduğunu, bilirkişi tarafından yapılacak teknik değerlendirmede yapılan işin asıl işin parçası olduğunun ortaya çıkacağını belirterek, davacının baştan beri davalının işçisi olduğunun tespiti ile ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davalı ile dava dışı şirket arasında Kamu İhale Kanunu"na uygun olarak hizmet alımı işi sözleşmesi imzalandığını, davacının ihale alan firmanın çalışanı olduğunu ve kırma-eleme işinin asıl işin parçası olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı ile dava dışı şirketler arasındaki hizmet alımı işi sözleşmesinin muvazaalı olduğu, davacının baştan beri davalı Genel Müdürlüğün işçisi sayılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu :
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizce sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının sendika üyesi olmaması, dayanışma aidatı ödeyerek de toplu iş sözleşmesinden faydalanmaması ve ayrıca davalı işyerinde sendikasız işçi bulunmaması sebebi ile fark ücret alacağının reddi ile ilave tediye alacağının da mevcut ücrete göre hesaplanıp hüküm altına alınması ve alacağa kanuni faiz uygulanması gerektiği gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince, bozma doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu :
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, İlk Derece Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
    6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 39. maddesi gereğince işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden yararlanma taraf işçi sendikasına üyelikle veya sendikaya dayanışma aidatı ödemekle mümkündür.
    Somut olayda; davacı vekilince temyiz dilekçesi ekinde sunulan evraka göre davacının davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya 28.10.2015 tarihinde üye olduğu görülmektedir. Dava tarihi 17.01.2017 olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava tarihinden geriye doğru beş yıl için hesaplama yapılmıştır. Üyelik tarihi 28.10.2015 olduğuna göre; öncelikle ilgili sendikadan sendika üyelik fişi getirtilmeli, üyeliğinin işverene bildirilip bildirilmediği araştırılmalı, bu durum sabit ise davacının sendikaya üye olduğu tarihte almakta olduğu ücretine, toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihte yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmak suretiyle artışlar yapılmalı ve tespit edilen ücretlerine göre hesaplanacak olan fark ücret ve ilave tediye alacakları; toplu iş sözleşmesinden faydalanmadığı dönem yönünden ise fiilen aldığı ücrete göre hesaplanacak olan ilave tediye alacağı hüküm altına alınmalıdır. Davacının, sendika üyeliği dikkate alınmadan karar verilmesi hatalı olup yeniden bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi