Esas No: 2022/3266
Karar No: 2022/4442
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/3266 Esas 2022/4442 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Dava, yetim aylığı alan ve SSK çalışması nedeniyle aylığa giren kişinin, yetim aylığının kesilmesi ve ödemesi yapılmayan bakiye borç için yapılan takibe itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebiyle açılmıştır. Mahkeme, itirazın iptaline karar verirken icra inkar tazminatı talebini reddetmiştir. Ancak, Yargıtay kararıyla borcun likit ve belli olduğu, borçlunun da takip konusu alacağın ne kadar olduğunu tespit edebilecek konumda bulunduğu gerekçesiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın hüküm bölümündeki icra inkar tazminatı talebinin reddine ilişkin kısım çıkarılarak, davacının talebi doğrultusunda asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı kuruma verilmesine karar verilmiştir. Kanun maddesi olarak ise, İİK'nın 67. maddesinin ikinci fıkrası açıklanmıştır. Bu maddeye göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekmektedir. Alacağın likit ve belli olması da yeterli bir koşuldur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEK. AV. ...
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı kurum vekili, davalının kurumları Kamu Emeklileri Daire Başkanlığından yetim aylığı almakta iken 01/06/2012 tarihinden itibaren SSK çalışması nedeniyle aylığa girdiğini, bu nedenle de yetim aylığının kesildiğini, adına tahakkuk eden 19.243,44 TL evlenme ikramiyesi tutarının 27.292,68 TL borcuna karşılık mahsup edildiğini, yersiz alınan bakiye 8.049,24 TL borcun tahsili için 09/11/2012 tarihli tebligatın davalıya gönderilmesine rağmen ödeme yapılmadığı belirtilerek, borçlu aleyhine yapılan takibe vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalının Ankara 15.İcra Müdürlüğü 2014/2189 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İİK’nın 67. maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde; borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, davacının bu istemi hakkında kabul kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan kararın düzeltilerek onanması, HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının "Hüküm" bölümünün 3.fıkrasında yer alan “İcra inkar tazminat talebinin REDDİNE,” söz ve cümlesinin tamamen hükümden çıkarılarak, yerine “Davacının icra–inkar tazminatı talebinin kabulü ile kabul edilen asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı kuruma verilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.