
Esas No: 2022/1646
Karar No: 2022/4388
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1646 Esas 2022/4388 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalı kurumun sağlık hizmeti sunucularıyla imzaladığı sözleşme kapsamında kesinti yaparak cezai işlem uyguladığı ve bu işlemin haksız olduğu gerekçesiyle davacının 32.000 TL alacağının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesine karar verilmiştir. Ancak hüküm fıkrasının beşinci bendinde davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile karar ve ilam harcının davalı kurumdan tahsiline karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan, bu ifade çıkarılarak davacı tarafından yatırılan peşin harcın talep halinde iadesine karar verilmiştir. Kararda, Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca, davalı kurumun harçtan muaf olduğu ve davacı tarafından yatırılan harçların yargılama giderlerine dahil edilerek davalı kurumdan tahsiline karar verilemeyeceği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEK. AV. ...
VEK. AV. ...
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; imzaladığı “Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi” uyarınca davalı kurumun sigortalılarına sağlık hizmeti sunduğunu, davalı kurumun 06/01/2015 tarihli yazısı ile işbu sözleşmenin (11.1.8) ve (11.1.16) maddeleri dayanak gösterilerek hakkında toplam 42.500 TL tutarında cezai işlem uygulanacağını bildirdiğini ve hakedişlerinden belirtilen tutarda kesinti yaptığını; pazar günleri hastalara fizik tedavi hizmeti verildiği ve hastalardan fazladan ilave ücret alındığı yönündeki dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davalı kurum işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; 42.500 TL tutarındaki haksız kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davaya konu kurum işleminin mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı kurum tarafından davacının hakedişlerinden yapılan 10.500 TL tutarındaki kesintinin yerinde, 40.000 TL tutarındaki kesintinin ise haksız olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 40.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hüküm, davalının temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 06/11/2019 tarihli ve 2016/26584 E. 2019/10928 K. sayılı kararıyla onanmış; onama kararına karşı davalının karar düzeltme istemi üzerine yapılan inceleme sonucunda ise, Dairece verilen 26/05/2021 tarihli ve 2020/8823 E. 2021/5574 K. sayılı kararla; “...Mahkemece, davacının haklı olduğunu ispat ettiği alacak kalemi bakımından taleple bağlılık kuralı gereği talebiyle yani 32.000 TL ile sınırlı olarak karar verilmesi gerekirken, bu kurala aykırı olarak bilirkişi raporu doğrultusunda 40.000 TL üzerinden talep aşılmak suretiyle hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 32.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Somut olayda; mahkemece, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 36 ncı maddesi uyarınca, davalı kurumun 02/07/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan muaftır. Buna göre, davalı kurumdan harç alınması ya da davacı tarafından yatırılan harçların yargılama giderlerine dahil edilerek davalı kurumdan tahsiline karar verilmesi mümkün değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece; hüküm fıkrasının ikinci bendinde davalı kurumun harçtan muaf olması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer oladığına karar verilmesine rağmen, aynı hüküm fıkrasının beşinci bendinde davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile karar ve ilam harcının davalı kurumdan tahsiline karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının beşinci bendinde yer alan “Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 725,80 TL peşin/nispi harç olmak üzere toplam 753,50 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ifadesinin çıkarılarak yerine, “Davacı tarafından yatırılan 725,80 TL peşin harcın talep halinde iadesine,” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.