Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4860
Karar No: 2016/10760
Karar Tarihi: 12.04.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/4860 Esas 2016/10760 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/4860 E.  ,  2016/10760 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yolu ile takipte, borçlu şirket vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; müvekkilinin adına dayanak bonoyu imzalayan Mustafa Kahraman"ın vekaleti bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece adı geçenin borçlu şirketi temsil yetkisi olmadığı gibi, şirket yetkililerince bu kişiye verilen bir vekaletname de bulunmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 504/3. maddesinde; "Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz" hükmüne yer verilmiştir. Ticari vekilin kambiyo taahhüdü altına girmesi de aynı Kanun"un 551. maddesinde özel yetkinin bulunması koşuluna bağlanmıştır. Buna göre vekilin vekaletnamesinde kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi varsa asil adına bono tanzim edebilir. Bononun "vekaleten" imzalandığı yazılmasa dahi, yukarıda açıklanan kurallara göre vekalet veren, vekil tarafından imzalanan çekten dolayı sorumludur.
    Somut olayda; borçlu şirket tarafından senette adı yazılı ......."a verilmiş bir vekaletname bulunmadığı gibi, bu kişinin şirket yetkilisi de olmadığı hususları ihtilafsızdır. Ancak, alacaklı temyiz dilekçesinde, keşideci imzasının borçlu şirket yetkililerine ait olabileceğini ileri sürerek imza incelemesi yapılmasını istemiş olup, senedin kim tarafından imzalandığı hususu çekişmeli olduğundan borçlu şirketin keşide tarihi itibariyle yetkililerinin imzaları incelenerek imzanın o yetkililere ait olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Mahkeme dosyasında mübrez ...... Ticaret Sicil Müdürlüğü"nün 24.11.2015 tarih ve 2015-1913 numaralı cevabi yazısına göre; bononun keşide tarihi itibariyle borçlu şirketin temsili, ......."un imzasının bulunması şartıyla ......, ..... ve ....."dan herhangi birinin müşterek imzası ile olup, itiraza konu senette bulunan iki imzanın çıplak gözle bakıldığında dahi farklı unsurlar içerdiği ve farklı iki kişinin elinden çıkmış olabileceği anlaşıldığından, mahkemece şirket yetkililerinin imza incelemesi yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsizdir.

    O halde mahkemece, takip konusu bononun keşide tarihinde borçlu şirketin çift imza ile temsil edildiği hususu da nazara alınarak, bonodaki imzalar üzerinde imza incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi