Esas No: 2022/2254
Karar No: 2022/4275
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2254 Esas 2022/4275 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, bir konut satım sözleşmesi davası ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak yeniden karar verdi. Davalı bankanın istinaf başvurusu kabul edilerek, yeniden esas hakkında karar verildi. Ancak, davalı banka hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği için, kararın usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek bozuldu. Diğer temyiz itirazları ise incelenmedi. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bölge adliye mahkemesi kararının içeriğini düzenleyen 359. maddesi ele alınarak açıklama yapıldı. Karar, 371 ve 373/2 maddelerine göre bozuldu ve dosya yeniden bölge adliye mahkemesine gönderildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 46. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin iptali davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı ...Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı şirketin projesinden konut satın aldığını, sözleşmede proje bitimi ve teslim tarihinin 31/12/2014 olarak kararlaştırıldığını, satın alma tarihinde konutun değerinin 274.000 TL olduğunu, sözleşme gereği davalı şirkete 30/05/2013 tarihinde 26.500 TL, 18/06/2013 tarihinde 30.000 TL, 19/06/2013 tarihinde 12.000 TL ve KDV için 13/09/2013 tarihinde 2.740 TL olmak üzere toplamda 71.240 TL ödeme yaptığını, bakiye bedel için davalı şirketin yönlendirmesi ile şirketle anlaşmalı olan diğer davalı bankadan kredi kullandığını, kredi masrafı ve ekspertiz ücreti olarak 1.350 TL ile kredi taksidi 48.360 TL olmak üzere toplamda bankaya 49.710 TL ödeme yaptığını, davalı şirketin maddi sıkıntı içinde olduğu gerekçesiyle projeyi durdurduğunu iddia ederek; kredi ve satım sözleşmelerinin iptalini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla satım bedelinin peşinatı olarak ödenen 68.500 TL, KDV olarak ödenen 2.740 TL, kredi masrafları ile expertiz ücreti olarak ödenen 1.350 TL, ödenmiş kredi taksitleri toplamı 48.360 TL olmak üzere neticeten 120.940 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı banka; hak düşürücü sürenin geçmiş olmasına bağlı olarak konutun teslim edilmemesi nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını, komisyon ve ipotek tesis ücretinin davacıya iade edildiğini, konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğunun konutun teslim edilmemesi durumunda konut satış sözleşmesinde veya bağlı kredi sözleşmesinde belirtilen konut teslim tarihinden itibaren kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere bir yıl olduğunu, davanın davacı ile banka arasında imzalanan sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince; keşif neticesinde alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının satın aldığı konutun bulunduğu bloğun teknik şartnameye göre tamamlanma oranının %50 olduğu, taşınmaz kat irtifakı ile davacı adına tescil olunmuşsa da fiili teslim söz konusu olmadığından tamamlanma oranı gözetildiğinde usulüne uygun bir teslimin varlığından söz edilemeyeceği, davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan satış sözleşmesinin iptali gerektiği kredi veren davalı bankanın da tüketiciye karşı satıcı ile birlikte kullandırılan kredi miktarı kadar müteselsilen sorumlu olduğu, kredinin bağlandığı esas sözleşme iptal edildiğinden kredi sözleşmesinin de iptali gerektiği gerekçesiyle; davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 20/05/2013 tarihli satış sözleşmesinin ve davacı ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinin iptaline, bağımsız bölümün davacı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın bir önceki maliki olan davalı şirket adına kayıt ve tesciline, 119.588,10 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı ...Ş yönünden kullandırılan kredi miktarı olan 205.500 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karara karşı, davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalı şirketin dosyaya mücbir sebep iddiasını doğrulayacak herhangi bir delil sunmadığı, tacir olan şirket, projenin eksiksiz ve zamanında teslimi için tüm tedbirleri almak ve üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmek zorunda olduğundan istinaf başvurusunun haksız olduğu, taraflarca imzalandığı konusunda ihtilaf bulunmayan satış sözleşmesinde bağımsız bölümün 31/12/2014 tarihine kadar tamamlanarak alıcıya teslim edileceğinin taahhüt edildiği, dairenin teslim edilmediği, sözleşmede belirlenen teslim tarihi esas alındığında davalı banka yönünden bir yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu ve bankanın istinaf talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle; davalı şirketin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı bankanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın davalı şirket yönünden kısmen kabulü ile davacı ile davalı şirket arasındaki satış sözleşmesinin iptaline, sözleşmeye konu bağımsız bölümün davacı adına olan tapu kaydının iptali ile önceki malik davalı şirket adına kayıt ve tesciline, 119.588,10 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bölge adliye mahkemesi kararının içeriğini düzenleyen 359. maddesi; "(1) Karar aşağıdaki hususları içerir:
a) Kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi ile başkan, üyeler ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları, sicil numaraları.
b) Tarafların ve davaya ilk derece mahkemesinde müdahil olarak katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri.
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özeti.
ç) İlk derece mahkemesi kararının özeti.
d) İleri sürülen istinaf sebepleri.
e) Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep.
f) Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi.
g) Kararın verildiği tarih, başkan ve üyeler ile zabıt kâtibinin imzaları.
ğ) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
(3) Bölge adliye mahkemesi, başvurunun esastan reddi kararında, ileri sürülen istinaf sebeplerini özetlemek ve ret sebeplerini açıklamak kaydıyla, kararın hukuk kurallarına uygunluk gerekçesini göstermekle yetinebilir.
(4) Temyizi kabil olmayan kararlar, ilk derece mahkemesi tarafından; temyizi kabil olan kararlar ise bölge adliye mahkemesi tarafından resen tebliğe çıkarılır." hükmünü içerir.
Açıklanan bu hüküm uyarınca somut olay incelendiğinde; bölge adliye mahkemesince davalı bankanın istinaf başvurusu kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiş ise de, davalı banka yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın aynı Kanun'un 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 09/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.