Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15251
Karar No: 2020/699
Karar Tarihi: 06.02.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/15251 Esas 2020/699 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/15251 E.  ,  2020/699 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, hukuki ehliyetsizlik ve gabin hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları ...’ın akciğer kanseri olduğu ve hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığı bir dönemde davacı eşi ...’yi vekil tayin ettiğini, murisin ağır hastalığı nedeniyle idrak kabiliyetinin bulunmadığını, dava dışı Nihat isimli bir kişinin kendilerinin zor durumundan yararlarak iş ve işlemleri organize ettiğini, sağlık giderleri nedeniyle paraya ihtiyaçları olduğu bir dönemde ...’nin vekaleten murise ait dava konusu 481 ada 22 sayılı parseldeki 1, 2, 3 ve 4 no’lu bağımsız bölümleri davalı ...’a sattığını, ...’nin müzayaka halinde olduğunu, davalının da durumu bilen ve bu durumdan yararlanan bir kişi olduğunu ileri sürerek, çekişmeli bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ... adına tescilini istemişlerdir.
    Davalı, dava konusu taşınmazı 169.000,00 TL’ye satın aldığını, satış bedelinin bir kısmını işlemi yapan vekil ...’ye ödediğini, kalan kısmı ile de ipoteği kaldırttığını, taşınmaz malikinin durumunu bilmediği gibi vekili de satış sırasında tanıdığını, olaylar ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, mirasbırakan ...’a vekaleten eşi ...’ın dava konusu 481 ada 22 sayılı parseldeki 1, 2, 3 ve 4 no’lu bağımsız bölümleri davalı ...’ya 26.04.2012 tarih ve 14025 yevmiye no’lu akitle satış suretiyle devrettiği, mirasbırakan ...’ın 02.10.2012 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak eşi ... ile çocukları Kader, Murat, Melis, Burcu, Dilek ve Gül’ü bıraktığı anlaşılmıştır.
    Hemen belirtilmelidir ki, dava dilekçesinde mirasbırakan ...’ın tüm mirasçıları davacı sıfatı ile yer almakta ise de; dava açılırken ya da yargılama sırasında mirasçılardan sadece ... ile ... davacılar vekiline vekalet vermişler, eldeki dava davacılar vekili tarafından takip edilmiş, mahkemece davacılar vekiline eksik vekaletnamelerin tamamlanması için usulüne uygun süre verildiği halde tamamlanmadığı tespit edilmiştir.
    O halde, ... ile ... haricindeki mirasçıların davada taraf sıfatlarının bulunmadığı, onlar adına usulüne uygun açılmış bir davadan söz edilemeyeceği ortadadır. Ne var ki, davacılar ... ve Murat, tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tescil isteğinde bulunmuşlardır. Bir başka söylemle tereke adına talepte bulunulmuştur.
    Bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur.
    4721 s. Türk Medeni Kanununun (TMK). 701. ila 703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortakların tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, TMK"nin 701. maddesinde (...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır.
    TMK"nin 702/2.maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının (onaylarının) alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir. (11.10.1982 tarihli 1982/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) Nitekim bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir.
    Somut olayda, mirasbırakan ...’ın terekesi elbirliği (iştirak) halinde mülkiyete tabi olup, dava dışı mirasçıları bulunmaktadır.
    Hal böyle olunca, dava dışı mirasçıların olurlarının alınması ya da mirasbırakanın terekesine TMK"nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile taraf teşkili sağlanmadan sonuca gidilmiş olması isabetsizdir.
    Kabule göre de, vekil eliyle yapılan devirlerde gabin iddiasının dinlenme olanağı bulunmadığı gibi, mirasbırakan Türkan’ın vekaletname ve temlik tarihlerinde hukuki ehliyeti haiz olup olmadığı yönünden Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılmadan sonuca gidilmiş olması da doğru değildir.
    Davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi