Esas No: 2022/2114
Karar No: 2022/4235
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2114 Esas 2022/4235 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalı Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş.'ye ait enerji nakil hattının kopması sonucu meydana gelen yangında, davacı Orman Bölge Müdürlüğü'ne ait bölgede 38.961 TL fidan zararı, 2.910 TL ağaçlandırma bedeli, 338,04 TL iaşe giderleri, 130 TL işçilik primi, 89.39 TL akaryakıt giderleri, 5.837 TL arazöz gideri, 22.836,57 TL helikopter gideri olmak üzere toplam 71.102 TL idare zararı meydana gelmiştir. Davacı tarafından açılan tazminat davasında, mahkemece verilen karar kısmen kabul edilmiştir. Ancak, Yargıtay başka bir karar ile mahkemece kabul edilen bilirkişi raporunun yetersiz bulunduğu gerekçesiyle kararı bozmuş ve davanın diğer giderler de dahil edilerek yeniden değerlendirilmesini istemiştir. Ayrıca, davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Ceza yasalarının sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, kusur olup olmadığı ve varsa derecesi bağımsızca araştırılıp, belirlendikten sonra varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği (CMK 223/son)
- HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına hükmün bozulması
- AAÜT’nin 7 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği (AAÜT mad
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 05/09/2007 tarihinde Erdek İlçesi Tatlısu Köyü Büyükbakraç Mevkii Erdek Seris, 369 nolu orman bölgesinde çıkan yangının davalılardan Uludağ ... Dağıtım A.Ş.'ye ait enerji nakil hattının kopması sonucu meydana geldiğini ileri sürerek; yangın sonucunda uğranılan 38.961 TL fidan zararı, 2.910 TL ağaçlandırma bedeli, 338,04 TL iaşe giderleri, 130 TL işçilik primi, 89.39 TL akaryakıt giderleri, 5.837 TL arazöz gideri, 22.836,57 TL helikopter gideri olmak üzere toplam 71.102 TL idare zararının olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ...Ş.; yangının çıkmasında kusurlarının bulunmadığını, illiyet bağının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; 27/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi ile iş bu davanın sorumluluğunun diğer davalıya bırakıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; onanarak kesinleşen Erdek Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/239 E. - 2009/165 K. sayılı dosyasında yer alan bilirkişi raporundan; meydana gelen yangın ve oluşan maddi zararla davalıların fiilleri arasında illiyet bağı bulunmadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 23/01/2019 tarihli ve 2017/9911 Esas 2019/459 Karar sayılı kararla; ceza yasalarının sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, kusur olup olmadığı ve varsa derecesi bağımsızca araştırılıp, belirlendikten sonra varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 17.228,08 TL alacağın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş.'den alınarak davacı idareye verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Eldeki dava, orman yangını nedeniyle meydana gelen maddi zararın tazminine ilişkindir.
Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Dairesi Başkanlığınca hazırlanan 01/06/2006-30/09/2007 tarihleri arasında orman yangınlarını söndürme hizmetlerinde kullanılmak üzere kiralanacak 20 adet genel maksat helikopter ihalesi teknik şartnamesinin 4.3.2. maddesinde; her helikopter için günde 1 saat 40 dakika uçuş saatinin garanti edilmiş olduğu, 4.4. maddesinde de; belirli helikopterlere ve güne bağlı kalınmaksızın kullanılabileceği ve bir havuz olarak değerlendirileceği, bu maddeye göre yüklenici tarafından kiralanan 20 adet helikopter uçuş saatlerinin bir havuz olarak değerlendirileceği kararlaştırılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; teknik şartnamede her bir helikopter için 1 saat 40 dakika garanti uçuş süresinin belirlendiği, bu sürenin toplam 100 dakika olduğu, olay nedeniyle iki helikopterin toplam 4 saat 49 dakika uçuş yaptığı, bu sürenin de 289 dakika olduğu, her helikopter için 100 dakika günlük uçuş süresi olduğundan iki helikopter için 200 dakika günlük garanti uçuş sürelerinin dolduğu, bu sürenin toplam uçuş süresinden indirilmesi gerektiği, böylece helikopterlerce 89 dakika fazla uçuş yapıldığı, bu süre için ödenmesi gereken miktarın da yine şartnamede saat ücreti 3.081 Dolar olarak belirtildiğinden ödenmesi gereken zarar 89x3.081=4.570 Dolar olup, 1 dolar =1.304 TL üzerinden hesaplanarak 5.960 TL olarak belirlenmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere, bilirkişi tarafından helikopter gideri olarak davacı kuruma ödenmesi gereken tazminat miktarı, garanti edilen uçuş süresini aşan süre nazara alınarak belirlenmiş ve mahkemece bu şekilde tazmin kabul edilmiş ise de; davacı kurum tarafından yapılan sözleşmenin orman yangınlarını söndürme amacıyla helikopterlerin her an hazır durumda olmaları ve yangına bir an önce müdahalede bulunmaları amacıyla başkalarına kiralanması veya kullandırılmasının önüne geçilmesi için ticari hayatın gereği olarak belirli bir süre kullanım garantisi verilerek imzalandığı gözetildiğinde, zararın sadece fazla uçuş süresi ile kısıtlanması doğru görülmemiştir. Zira bu sözleşmenin amacının yangının zamanında söndürülerek kamu zararının ve davalının tazminata yükümlü bulunduğu tutarın artmasının önlenmesi olduğu nazara alındığında, garanti süresi için ödenen miktarın kamu zararı olarak görülmemesi kendi içerisinde çelişki yaratmakta olup garanti edilen uçuş saati ile ilgili bedelin tazminat tutarından indirilmesi yerinde değildir.
Bundan ayrı olarak, davacının dava dilekçesine ekli 05/09/2007 tarihli hasarat raporunda, yangına müdahale amacıyla mercedes marka 914-K tipi arazözün kiralandığı ve buna ilişkin bedel de talep edildiği halde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu arazözün kiralanması ile ilgili olarak yapılan giderler tazminata dahil edilmediği gibi, edilmeme gerekçesinin de açıklanmadığı görülmüştür.
Hal böyle olunca mahkemece; önceki bilirkişi dışında seçilecek orman mühendisi bilirkişisinden, yangın nedeniyle oluşan zarar miktarına, yangın söndürme amacıyla kullanılan iki helikopterin toplam uçuş süresi ile kiralanan mercedes marka 914- K tipi arazözün gideri de dahil edilerek tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, tarafların itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; davanın davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.