Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2681
Karar No: 2022/4236
Karar Tarihi: 27.04.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2681 Esas 2022/4236 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, kendisine ait parsellerin Organize Sanayi Bölgesi kurulmadan önce mevzi imar planı yapılarak imarlı parseller haline geldiğini, katılımcı statüsünde olmadığını ileri sürerek, birikmiş aidat alacağının tahsili amacıyla aleyhine başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacının katılımcı olmadığı ve dolayısıyla aidat ve benzeri masraflardan sorumlu olmayacağı gerekçesiyle davanın kabul edilmesi sonucu davacının aidat borcunun olmadığı tespit edilmiştir. Ancak davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay, katılımcı sıfatı bulunmayan davacının yönetim aidatı ile sorumlu olduğuna ve mahkemece yönetim aidat alacağı belirlenerek hüküm kurulması gerektiğini belirterek kararı bozmuştur. Bozmaya uyan mahkemece davacının borçlu olmadığı tespit edilen miktarlar yeniden belirlenmiş ancak bilirkişi raporunda çelişkiler bulunması üzerine Yargıtay, konunun uzmanlarından oluşacak bilirkişi heyeti tarafından ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve tarafların itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınması gerektiğini belirterek kararı bozmuştur. HUMK'nın 428. maddesi gereğince hükmün davalı yararına BOZULMASINA karar verilmiştir. Kararda, davaya konu olan aidat alacağı ile ilgili olarak Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanununa atıfta bulunulmuştur.
3. Hukuk Dairesi         2022/2681 E.  ,  2022/4236 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; kendisine ait parsellerin davalı ... Bölgesi (...) kurulmadan önce mevzi imar planı yapılarak imarlı parseller haline geldiğini, parsel tahsisi veya satışı yapılmadığından katılımcı statüsünde olmadığını, katılımcı statüsünde olmadığından ... idaresince aidat istenemeyeceğini ileri sürerek, birikmiş aidat alacağının tahsili amacıyla aleyhine başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; davaya konu icra takibinin konusunun Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 16. maddesi gereğince ilam hükmünde olan 21/06/2007 tarihli Genel Kurul Kararı ile belirlenen aidat alacağı olduğunu, aidat alacaklarının ...'nin gelirleri arasında sayıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davacının katılımcı olmadığı, bu nedenle aidat ve benzeri masraflardan sorumlu olmayacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2008/4380 Esas sayılı takip dosyasına konu 47.594 TL üye aidat borcunun olmadığının tespitine dair verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesince verilen 12/02/2013 tarihli ve 2012/874 Esas 2013/2298 Karar sayılı kararla; katılımcı sıfatı bulunmayan davacının, katılımcıların ödemekle yükümlü oldukları alt yapı ödentilerinden sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmamakla birlikte yönetim aidatı ile sorumlu olduğu, mahkemece yönetim aidat alacağı belirlenerek hüküm kurulması gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davacının Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2008/4380 Esas sayılı takip dosyasında takip konusu yapılan alacaklardan 15.482,49 TL asıl alacak, 4.804,63 TL işlemiş faiz yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Yargıtay bozmasından önce İnşaat Yüksek Mühendisi/Hukukçu bilirkişiden alınan 07/07/2009 tarihli bilirkişi raporunda; davacının davalı ... 39.573,46 TL asıl alacak ve 4.127,18 TL yasal faiz olmak üzere toplam 43.700,65 TL borçlu olduğu, itiraz üzerine alınan ek raporda, davacının katılımcı olarak değerlendirilemeyeceği bu nedenle davacının aidat borcu olmadığı, mahkemece bu görüşe itibar edilmediği takdirde davacının 39.238,17 TL asıl alacak ve taleple sınırlı olmak üzere 7.279,28 TL akdi faiz olmak üzere toplam 46.517,45 TL borçlu olduğu belirtilmiştir.
    Bozmadan sonra aynı bilirkişiden alınan ek raporda; yönetim ödentileri ile sınırlı olarak 24.832,33 TL asıl alacak ve 2.474,65 TL de gecikme faizi olmak üzere toplam 27.306,98 TL davacının borçlu olduğu bildirilmiştir.
    Bu durumda davaya konu icra takibinde borcun sebebinin 21/06/2007 tarihli Genel Kurul Kararı ile belirlenen birikmiş aidat alacağı olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ise davalının davacıdan talep ettiği aidat alacağının hangi kalemlerden oluştuğunun, miktarlarının ne olduğunun açıklanmadığı ayrıca bozmadan önce alınmış olan 28/01/2011 tarihli ek rapor ile bozmadan sonra alınan ek rapor arasındaki çelişkinin neden kaynaklandığı hususu bilirkişiye açıklattırılmamıştır. Kaldıki taraflarca rapora itiraz edildiği halde itirazlar değerlendirilmemiştir.
    Hal böyle olunca mahkemece; önceki bilirkişi dışında, konunun uzmanlarından oluşturulacak bilirkişi heyetinden, talep edilen aidat alacağı hususunda tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, tarafların itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi