23. Hukuk Dairesi 2016/9102 E. , 2020/1226 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili; müvekkillerinin davalı kooperatifte ortak olduklarını, tüm yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, davacılar dışındaki ortakların tapularını aldıklarını, davacıların ise tapularını alamadıklarını, davacıların konutlarının yer aldığı 19. Blokun arsasının Sarıyer Belediyesine ait olduğu gerekçe gösterilerek tapu verilemediğini, 06/06/2010 tarihli genel kurulda alınan 8 no.lu kararla arsanın belediyeden alınmasının karara bağlandığını, bu kararın icra edilmediğini ve dava konusu 15/05/2011 tarihli toplantıda alınan 7 ve 8 no.lu kararlar ile davacılara kat mülkiyeti yerine kat irtifakı tapusunun verilmesinin karara bağlandığını, bu durumdan kooperatif yöneticilerinin de TTK hükümleri gereğince sorumluluklarının bulunduğunu ileri sürerek 06/06/2010 tarihli genel kurulda alınan 8 no.lu kararın geçerliliğinin tespitine ve 15.05.2011 tarihli genel kurulda alınan 7 ve 8 no.lu kararın iptaline, bu talep kabul edilmediği takdirde davacıların konutlarının bulunduğu arsa bedelinin tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; iptali talep edilen 7 ve 8 no.lu genel kurul kararlarının yapının yola ve komşu parsele tecavüzü ve uygun hale getirilememesi karşısında iptal isteminin yerinde olmadığı, ilgili konutlar için iskan izni alınmasının mümkün olmadığından 06/06/2010 tarihli önceki kararın yürürlükte olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı gibi davacılara hiç olmazsa kat ittifakı tapusu verilmesine dair iptal istemine konu karar kanun, ana sözleşme ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı kabul edilemeyeceği, zamanaşımı def"inin ıslah yoluyla ileri sürülebileceği, inşaatın 1981-1983 yıllarında yapıldığı ve Mayıs 1983 tarihinde imza karşılığında konutların teslim edildiği ve o tarihten bu yana tarafların kullanımda olduğu, dairelerin tapularının 1993 yılında verilmesine karşın parseldeki taşma nedeniyle kendilerine tapu kaydı verilemediğinin ve ferdi mülkiyetin tesis edilemeyeceğinin bilindiği, hatta bir kısım davacıların bu uzun süreç içerisinde bizzat kooperatif yönetiminde de görev aldıkları, konutların tesliminden 15 yılı aşkın bir süre sonra ve ferdi mülkiyete geçişten 5 yılı aşkın bir süre sonra daireleri satın alan bir kısım davacıların da iskan ruhsatı olmadığını ve nedenini bildiklerinin de kabulü gerektiği, kooperitife ve kooperatif yöneticilerine yönelik talebin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Bir yapı kooperatifinin ortağına karşı asıl yükümlülüğü parasal yükümlülüğü karşılığında ana sözleşmeye ve imar mevzuatına uygun, tapulu, oturmaya ya da kullanmaya elverişli bağımsız bölüm teslim etmektir. Dosyadaki belgelerden henüz böyle bir ifa gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Kooperatif üyeleri olan davacılar kooperatifin edimini beklediklerine göre henüz zamanaşımı süresi başlamamıştır. Bu nedenle uyuşmazlığın esasına girilerek çözüme kavuşturulması gerekirken davanının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.