(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/12524 E. , 2012/11545 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda, davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 110 ada 5 parsel sayılı 1783.83 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 5831 sayılı Yasa nedeniyle yapılan kullanım kadastrosunda 2/B uygulaması nedeniyle tarla nitelği ile Hazine adına tesbit edilmiş, taşınmaz ve üzerindeki kargir ev ve bahçenin ... kullanımında olduğu ve taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu şerhi verilmiştir. Davacı, yapılan kullanım kadastrosunda tutanağın beyanlar hanesinde isminin yazıldığını, lehine kullanım ve muhdesat şerhinin verildiğini, ancak; taşınmazın yüzölçümünün eksik ve yanlış yapıldığını ileri sürerek, dava açmışdır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 5831 sayılı Yasa nedeniyle yapılan kullanım kadastrosunda kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasayla değişik 2. maddesine göre 19.01.1982 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. uygulaması bulunmaktadır. Daha sonra 3302 sayılı Yasaya göre 09.09.1988 tarihinde ilânı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Mahkemece, davacının yüzölçümünün eksik ölçüldüğünü iddia ettiği çekişmeli taşınmaz bölümlerinin, dava dışı 110 ada 4 ve 9 parseller içersinde kaldığı ve bu parsellere yönelik davacının herhangi bir davasının olmadığı, kesinleşen 2/B uygulamasına dayalı olarak 5831 sayılı Yasaya göre yapılan kullanım kadastrosunda da gerçek kişiler lehine kulanım şerhi verilen bu parelleri esasen dava etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; davacı kendi lehine kullanım şerhi düşülen 110 ada 5 parsel sayılı taşınmazının yüzölçümünün esasen eksik ölçüldüğünü, bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini, eksik ölçüm nedeniyle düzenlenen kadastro tesbit tutanaklarının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davacı lehine kullanım şerhi düşülen 110 ada 5 parsel sayılı taşınmaz doğu yönde 110 ada 6 ve 9 parsellere, batı yönde 110 ada 2 ve 4 parsele komşu olup kuzeyde ise yol ile çevrilidir. Yapılan keşifte, davacının eksik ölçüldüğünü
iddia ettiği taşınmaz bölümlerinin komşu 110 ada 4 ve 9 parseller içersinde kaldığı saptanmış olup, bu taşınmazlarda da kesinleşen 2/B uygulamasına dayalı olarak 5831 sayılı Yasaya göre yapılan kullanım kadastrosunda gerçek kişiler lehine kulanım şerhi verilmiştir. Bu durumda, yüzölçümü eksikliği iddiası ile açılan davanın komşu 110 ada 4 ve 9 parsellere yönelik olarak açıldığının kabulü gerekir.
Bu nedenle; mahkemece yapılacak iş; çekişmeli taşınmaza komşu 110 ada 4 ve 9 parsel sayılı taşınmazların maliki ile lehlerine muhdesat ve kullanım şerhi verilen tutanağın beyanlar hanesinde ismi geçen kişi ya da kişilere husumet yöneltilerek davalı sıfatı ile davaya dahil edilmeli, husumet yaygınlaştırılmak suretiyle taraf teşkili sağlanmalı, davalılara usûlunce dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmeli, davaya karşı diyecekleri kendilerinden sorulmalı, yazılı ve sözlü delilleri toplanmalı, bundan sonra işin esasına girilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verlmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ..."nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 15.10.2012 günü oy birliği ile karar verildi.