Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/65
Karar No: 2020/733
Karar Tarihi: 10.02.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/65 Esas 2020/733 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/65 E.  ,  2020/733 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.09.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... mirasçıları ve vekilleri Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen davalılar ... vd. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan annesi ...’in 39 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümünü satış suretiyle, 76 parsel sayılı taşınmazını ise ölünceye kadar bakma akdi ile davalı oğlu Tahir’e devrettiğini, 134 parsel sayılı taşınmazını ise 1/2’şer pay ile davalı oğulları Tahir ve Vakıf’a satış suretiyle devrettiğini, temliklerin kendisinden mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ... mirasçıları adına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, satışın gerçek olduğunu, mirasbırakanın eşinin borçları nedeniyle taşınmazları satışa çıkardığını, babalarının taşınmazları yabancıya gitmemesi için kendilerinin alması yönünde baskı yaptığını, bedeli karşılığında taşınmazları satın aldıklarını, 76 parsel sayılı taşınmazın ise ölünceye kadar bakma akti ile temlik edildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, 134 parsel sayılı taşınmaz yönünden, davalılarca mirasbırakanın eşinin kumar borcunun ödendiği gerekçesiyle davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden temliklerin mal kaçırma amacıyla yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1935 doğumlu mirasbırakan ...’in 21.07.2013 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı kızı ..., davalı oğulları ...ve Vakıf ile dava dışı kızı ...’ın kaldığı, mirasbırakan ...’in 134 parsel sayılı taşınmazını 1/2’şer paylarla davalılar ... ve ...a, 39 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümü davalı ...’e satış suretiyle, 76 parsel sayılı taşınmazını ise davalı ...’e ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiği, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı iddiasıyla davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tescili istemiyle eldeki davanın açıldığı, yargılama esnasında ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.05.2015 tarih, 2015/1 Esas ve 2015/8 Karar sayılı ilamı ile mirasbırakan ...’in terekesine ...’ın temsilci olarak atandığı, eldeki davada ...’ın 07.07.2015 tarihli 12 nolu celseye ve bundan sonraki celselere tereke temsilcisi sıfatıyla katıldığı, gerekçeli karar kendisine tebliğ edilen tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davacı ... vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu"nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer
    Somut olayda, eksiğin giderilmesi suretiyle yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen kararın tereke temsilcisi ...’a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Oysa; davacı mirasçının davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakkı da bulunmamaktadır.
    Bu durumda tereke temsilcisi kararı temyiz etmediğine göre, davada sıfatı kalmayan davacı vekili tarafından yapılan temyiz itirazının dinlenmesine de olanak bulunmadığından, davacının temyiz dilekçesinin reddine.
    Davalı ...’in temyiz itirazlarına gelince;
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle çekişmeli 39 parsel sayılı taşınmazdaki 1 numaralı bağımsız bölüm yönünden 01.04.1974 tarih ½ sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı uyarınca, anılan temliki işlemin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve bu olgu mahkemece benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur. Bu nedenle davalı ...’in 39 parsel sayılı taşınmazdaki 1 numaralı bağımsız bölüme yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Davalı ...’in 76 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaasına dayalı davalarda mirasbırakanın gerçek irade ve amacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Davacı taraf, 6100 sayılı HMK’nin 190. ve 4721 sayılı TMK’nin 6. maddeleri uyarınca mirasbırakanın mal kaçırma iradesi ile hareket ettiğini kanıtlamalıdır.
    Ne var ki, eldeki davada; 76 parsel sayılı taşınmaz 05.11.1998 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalı ...’e devredilmiş, dinlenen tanıklar bu taşınmaz yönünden mirasbırakanın diğer mirasçılarından mal kaçırmasını gerektirir, muvazaanın varlığına dair somut bir olgu ortaya koyamamışlardır. Davacı temlikin mirastan mal kaçırma amacıyla yapıldığı iddiasını TMK"nun 6. ve HMK"nun 190. maddeleri uyarınca ispatlayamamıştır.
    Davalı ...’ın temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece, 134 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, 39 ve 76 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verildiğine göre, kabul kapsamına alınan taşınmazlarda davalı ...’ın kayıt maliki olmadığı açıktır.Bu nedenle davalı ... ile birlikte yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden sayılan vekâlet ücretinden sorumlu tutulması da isabetsizdir.
    Hâl böyle olunca, 76 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi, davalı ...’ın yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması ve doğru değildir.
    Davalıların değinilen yönler itibari ile yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın davalılara geri verilmesine, aşağıda yazılı 1.994.90 TL. bakiye peşin harcının davacıya iadesine, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi