Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1259
Karar No: 2020/3925
Karar Tarihi: 01.10.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/1259 Esas 2020/3925 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalılar ve davacı arasında yapılan uygulama kadastrosu sırasında taşınmazların sınırının yanlış belirlendiği iddiasıyla açılan davada, mahkeme davayı kabul etmiş ve çekişmeli taşınmazın ifrazıyla davacıya ait taşınmaza eklenmesine, davalılara ait taşınmazın ise tapuya tesciline karar vermiştir. Bu karar, onanmak üzere Yargıtay'a gönderilmiştir. Ancak, davalıların karar düzeltme talebi kabul edilerek, karar bozulmuştur. Bozma nedeni ise tesis kadastrosu öncesinde ve sonrasında var olan ancak uygulama kadastrosu öncesi yıkılmış bulunan taş duvarın taraflar arasındaki gerçek sınır olduğu belirtilerek verilen hüküm dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na göre, davanın 2014 yılında yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu ve taşınmazların tesis kadastrosunun 1981 yılında yapıldığı anlaşılır. Mülkiyet ihtilafının çözülemeyeceği ve uygulama kadastrosuna itiraz olarak açılan dava üzerinden bu uyuşmazlığın Kadastro Mahkemesinin görev alanı dışında olduğu tartışmasızdır. Kararda geçen kanun maddeleri 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2020/1259 E.  ,  2020/3925 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
    KANUN YOLU : KARAR DÜZELTME


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ..., ..., ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Uygulama kadastrosu sırasında, ....Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 270 parsel sayılı 2.320,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 420 ada 41 parsel numarasıyla ve 2.326,23 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 271 parsel sayılı 2.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 420 ada 43 parsel numarasıyla ve 2.566,07 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın sınırının yanlış belirlendiği ve yanlışlığın davalılara ait 420 ada 43 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 420 ada 43 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümünün ifrazıyla davacıya ait 420 ada 41 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle, taşınmazın 2.364,71 metrekare yüzölçümlü olarak davalılara ait 420 ada 43 parsel sayılı taşınmazın ise 2.527,59 metrekare yüzölçümlü olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 12.12.2019 tarih 2019/2854-2019/8377 Esas-Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş; bu kez onama ilamına karşı davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Mahkemece, tesis kadastrosu öncesinde ve sonrasında var olan ancak uygulama kadastrosu öncesi yıkılmış bulunan taş duvarın taraflar arasındaki gerçek sınır olduğu belirtilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
    Davanın 3402 sayılı Kadastro Kanun"un 22/a maddesi uyarınca 2014 yılında yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğu ve taşınmazların tesis kadastrosunun 1981 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Taşınmazlar başında 2016 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar eski duvarın 15-20 yıl kadar önce yapıldığını, davalılar tarafından ev yapılmak istenince sınır ihtilafının doğduğunu; davalının, fen elemanı getirtip ölçüm yaptırması suretiyle sınırın belirlendiğini ve eski duvarın yıkılarak fen elamanınca belirlenen bu sınıra göre halen zeminde mevcut olan yeni duvarın, davalılar tarafından yapıldığını beyan etmişlerdir. Fen bilirkişisi tarafından sunulan raporda, tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosu sınırının birbiriyle örtüştüğü ve uyumlu olduğu, tesis kadastrosu öncesinde var olan eski duvarın sınırının ise tesis paftası sınırı ile uyumlu olmadığı bildirilmiştir.
    Dosyaya getirtilen ve tesis kadastrosu sırasında düzenlenen orijinal ölçü krokisinde, taşınmazlar arasındaki sınırın duvar olarak gösterilmediği, keşifte alınan beyanlardan duvarın tesis kadastrosundan çok sonra yapıldığı anlaşıldığına göre, eski duvarın tesis kadastrosundan önce yapıldığının kabulü dosya kapsamına göre mümkün değildir. Kaldı ki; bir an için eski duvarın tesis kadastrosundan önce yapılmış olduğu kabul edilse dahi, fen bilirkişi raporunda açıkça belirtildiği üzere tesis sınırı ile uygulama sınırının birbiriyle çakışması karşısında, davalıya ait taşınmazın sınırları içinde kalan ve (A) harfi ile gösterilen 38.48 metrekare yüzölçümündeki bölüm hakkındaki talebin ancak mülkiyete yönelik bir davanın konusu olabileceği, uygulama kadastrosuna itiraz olarak açılan eldeki davada mülkiyet ihtilafının çözülemeyeceği, bu uyuşmazlığın Kadastro Mahkemesinin görev alanı dışında olduğu tartışmasızdır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, uygulama kadastrosu sınırının doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine, uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerektiği halde, maddi hataya dayalı olarak onandığı anlaşılmakla, davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 12.12.2019 tarih 2019/2854-2019/8377 Esas-Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde düzeltme talebinde bulunan ..."a iadesine, 01.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi