Esas No: 2022/2680
Karar No: 2022/4070
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2680 Esas 2022/4070 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Düzce'deki depremde evi hasar görenlerin yardım alması için çıkarılan 7269 sayılı Kanun kapsamında hazır konut kredisi alan bir kişi, sahte belgelerle başvuruda bulunarak krediyi haksız olarak kullandığı gerekçesiyle mahkemeye verilmiştir. Mahkeme, davalının kredinin geri ödenmesinden sorumlu olduğuna karar vermiş ancak yasal faiz yerine %5 gecikme faizinin uygulanması gerektiği doğru olmadığı için karar düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri: 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun'un 29. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR :
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan ... ile ... vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulü ile yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığı anlaşılan davalı ...'ın adli yardım talebinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Düzce İlinde 1999 yılında meydana gelen depremlerde konutları yıkılan veya hasar gören kişilere, 7269 sayılı ... Kanunu uyarınca hak sahibi olduklarını resmi belgeler ile ispatladıkları takdirde, evini yapacak olanlara yardım kredisi, konut satın alacak olanlara ise hazır konut kredisi verildiğini, davalı hak sahibi ...’ın herhangi bir konut satın almadığı halde satın almış gibi göstererek, sahte ve tahrif edilmiş belgelerle hazır konut kredisi başvurusunda bulunması üzerine, bahse konu davalıya konut kredisi kullandırıldığını, sözde satın aldığı konuta dair ibraz edilen tapu fotokopisinin, ipotek belgesinin, ruhsat ve yapı kullanma belgesinin sahte olduğunu, idarenin zarara uğratıldığını; diğer davalı Devlet memurlarının ise davalı ...’ın haksız olarak kredi kullanmasında sorumluluklarının bulunduğunu, kredi başvurusu aşamasında sunulan belgelerin gerçekliğini ve doğruluğunu incelemeden kredi işlemlerinin gerçekleştirildiğini, davalılar hakkında açılan ceza davasının halen derdest olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, haksız ve kanuna aykırı olarak kullandırılan ve davalı ... vekili diğer davalı ...’na ödenen 10.000 TL tutarındaki hazır konut kredisinin tahakkuk tarihi olan 02/12/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ...; davaya konu konut kredisine esas sunulan sahte belgelerin iğfal kabiliyetinin bulunduğunu, gerçekleşen olayda idareyi zarara uğratma kastının bulunmadığını, sorumluluğuna gidilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar; sorumluluklarına gidilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; sahte ve tahrif edilmiş belgelerle konut kredisi başvurusunda bulunan ve davaya konu 10.000 TL bedelli krediyi haksız olarak kullandığı anlaşılan davalı ...’ın kredinin geri ödenmesinden sorumlu olduğu, diğer davalıların ise sanık olarak yargılandığı ceza davasında beraatlerine karar verildiği, işbu davalıların davacı idareyi zarara uğratıcı nitelikte herhangi bir eylemlerinden bahsedilemeyeceği, sorumluluklarına gidilemeyeceği gerekçesiyle; davanın davalı ... yönünden kabulü ile diğer davalılar yönünden reddine, 10.000 TL’nin 02/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere göre; davalılardan ... vekilinin tüm, ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında; “Yıkılan, yanan veya ağır hasara uğrayan veya uğraması muhtemel olan binalarda, imar planları gereğince kamulaştırılmasında zorunluluk bulunan yerlerdeki binalarda oturan ailelere hak sahibi olmak şartıyla konut yaptırılır veya kredi verilir.” hükmü getirilmiştir.
Somut olayda; depremde konutu ağır hasara uğrayan davalılardan ...’ın 7269 sayılı Kanun uyarınca konut kredisi almaya hak kazandığı davacı idarenin de kabulündedir. Ancak, davalı ...’ın konut satın almak için değil bir başka amaçla bahse konu krediyi kullandığı, öyle ki krediyi kullanabilmek adına sahte belgelerle başvuruda bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir.
Bununla birlikte, dosyadaki bilgi ve belgelerden; davaya konu "borçlandırma senedi" başlığı altında düzenlenen konut kredisi sözleşmesinin 3 üncü maddesinde hesap sahibi olarak adlandırılan kredi borçlusu davalı ...’ın; “...bankadan konut inşası için aldığı paraları inşaat dışında başka maksatlarda kullandığı veya işbu senetteki taahhüt ve vecibelerden herhangi birini yerine getirmediği ahvalde bir güna ihtara, protesto keşidesine veya sair kanuni merasime lüzum hacet kalmaksızın bakiye borcunun muaccel kılmaya ve bu süretle henüz vadesi gelmemiş bulunan umum borcuna tediye gününe kadar yıllık % 5 nisbetinde gecikme faizi yürütmesine, evvelce hesabından % 10 indirim yapılmış ise bunları da hesabına tekrar borç kaydetmeye...” kabul ve taahhüt edeceği belirtilmiştir.
Buna göre mahkemece; davalı ... tarafından davaya konu konut kredisinin konut satın almak amacıyla kullanılmadığı, sözleşme hükümlerinin tarafları bağlayacağı dikkate alınarak, kabul edilen alacağa yıllık % 5 gecikme faizi uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş olması, doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ... vekilinin tüm, ... vekilinin ise sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “yasal faiziyle” ifadesinin çıkartılarak yerine “ yıllık % 5 gecikme faiziyle ” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.