Esas No: 2021/7666
Karar No: 2022/1337
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/7666 Esas 2022/1337 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalı ile taşınmaz satışına ilişkin sözleşme imzalayan davacı, davalının sözleşmeye uygun hareket etmediğini iddia ederek alacak davası açtı. İlk derece mahkemesi, davacının talebini kabul ederek davalıdan ödenen bedelin avans faizi ile birlikte tahsil edilmesine karar verdi. Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddini kararlaştıran bölge adliye mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edildi. Yargıtay, davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar vererek, ilk derece mahkemesi kararının hükmü fıkrasındaki avans faizi ifadesinin çıkartılmasına ve yerine 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının yazılmasına hükmetti. Bu kararın gereği olarak, davalıdan alınacak bedelin hesaplanmasında yabancı para için belirlenmiş olan faiz oranı kullanılacak.
Kanun maddeleri: 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi - Yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı açıklamaktadır. Buna göre, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
VEK. AV. ...
VEK. AV. ...
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile taşınmaz satışına ilişkin 11.04.2014 tarihli adi yazılı sözleşme imzaladığını, bu sözleşme uyarınca davalının, dairesini 30.09.2014 tarihinde devretme borcu altına girdiğini, 135.420 USD olan satış bedelini davalıya ödediğini ancak davalının daireyi teslim etmediği gibi tapusunuda devretmediğini ileri sürerek; davaya konu dairenin tapusunun tüm takyidatlardan ari olarak adına tesciline, bunun mümkün olmaması durumunda sözleşmenin hukuken geçersizliğinin tespiti ile ödediği 135.420 USD’ nin ödeme yapıldığı tarihten itibaren devlet bankalarına uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 24.01.2020 havale tarihli dilekçesi ile de tescil talebi yerine doğrudan alternatif talepleri olan davalıya ödenen 135.420 USD'nin ödeme yapıldığı tarihten itibaren devlet bankalarına uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; dava konusu taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye satılıp adına tapuda tescil edildiği anlaşıldığından davacının ödemiş olduğu 135.420 USD nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinden bahisle davanın kabulü ile, 135.420 USD' nin dava tarihi olan 25/12/2019 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı, 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesinde “ Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” şeklinde düzenlemesi mevcuttur.
Buna göre ilk derece mahkemesince; kabul edilen alacağa 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile avans faizi uygulanmasına karar verilmiş olması, doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan "avans faizi ile" ifadesi çıkartılarak yerine, 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı " ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.