Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1590
Karar No: 2020/3933
Karar Tarihi: 01.10.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/1590 Esas 2020/3933 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davanın konusu, kullanım kadastrosu tespiti sonucu tescil edilen 646 parsel sayılı taşınmazın taksim nedeniyle kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak açılmıştır. Mahkeme önce davayı kabul etmiş, ancak Daire tarafından bozulmuştur. Dava hakkında dosya kapsamı ve yapılan keşif sonucunda, çekişmeli taşınmazın kök murisinin 1993 yılında kızlarına devrettiği ve bu tarihten itibaren davacıların kullanımında olduğu anlaşılmış, ancak taşınmazın bir payı 6292 sayılı Yasa uyarınca satılarak başkasına tapu kaydı yapılmıştır. Hazine adına kayıtlı diğer pay üzerine davacılar lehine kullanım şerhi verilmesi gerekirken, tüm taşınmaza verilmesi hatalıdır. Bu nedenle hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi ve 6292 sayılı Yasa'nın ilgili madde ve ek maddeleridir.
16. Hukuk Dairesi         2020/1590 E.  ,  2020/3933 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUKMAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... ve arkadaşları tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    ... İlçesinde 1998 yılında kesinleşen kullanım kadastrosu çalışmaları sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 646 parsel sayılı 1.572,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, Osman Duran"ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak zeytinlik ve tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, 2010 yılında 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde kapsamında yapılan kullanıcı güncelleme işlemleri sonucunda ise aynı parsel numarası ile kullanım şerhi aynen korunarak tespiti yapılmış, 10.04.2014 tarihinde taşınmazın 19656/78625 payı 6292 sayılı Kanun uyarınca satın alma nedeniyle dava dışı ...adına kayden intikal görmüş, bilahare 2014 yılında yapılan yenileme kadastrosu sonucunda 220 ada 49 parsel numarası ile 1.529,62 metrekare yüzölçümlü olarak tapuya kayıt ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, taşınmazın taksim nedeniyle kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişme konusu 646 (yeni 220 ada 49) parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki Osman Duran adına olan kullanıcı tespitinin iptali ile taşınmazın beyanlar hanesine kullanıcısının davacılar ..., ... ve ... olduğunun yazılmasına karar verilmiş; hükmün, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 08.06.2017 tarih 2016/9830-2017/4274 Esas, Karar sayılı ilamıyla; dava konusu taşınmazın kullanım kadastrosu tespit tutanağının 21.07.1998 tarihinde kesinleşmiş olduğu, bu çalışma sırasında çekişmeli 646 parselin kullanım kadastrosu tespit tutanağının beyanlar hanesinde kullanıcısı olarak muris ..."ın gösterildiği, aynı parselle ilgili olarak 2010 yılında yapılan güncelleme çalışmalarında da yine ..."ın kullanıcı olarak tespit edildiği, davacılar ... ve arkadaşlarının 15.01.2015 tarihinde dava açtıkları, davacılar çekişmeli taşınmazın, 09.12.1993 tarihli belge ile, kullanım kadastro tespitinden önce muris tarafından kendilerine devredildiği iddiasına dayanmışlarsa da, Mahkemece, 21.07.1998 tarihinde kesinleşen kullanım kadastro tutanağı esas alınarak, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu göz önünde bulundurularak, davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiş, bu kez bozma ilamına karşı davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Çekişmeli taşınmazın, 135 parsel numarasıyla (kök 35 parselden ifraz edilmek suretiyle) 1985 yılında hükmen orman niteliği Hazine adına tespit edildiği, 21.07.1998 yılında tescil beyannamesi ile muris Osman Duran’ın kullanımında olduğunun taşınmazın beyanlar hanesine işlendiği, diğer bir anlatımla taşınmaz hakkında kullanım kadastrosunun yapılmadığı ve hakkında tespit tutanağı düzenlenmediği, tescil beyannamesi ile kullanıcı şerhi verilmesi nedeniyle askı ilanına da çıkarılmadığı, 2010 yılında yapılan güncelleme çalışmalarında yine adına geçen muris adına güncellendiği ve güncelleme listelerinin askı ilanına çıkarıldığı dosyaya getirtilen belgelerden anlaşılmaktadır. Bu haliyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin de askı ilanının yapıldığı 2010 yılında başlayacağının ve bu durumda eldeki davanın da 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığının kabulü gerekeceği anlaşıldığından, Dairemizin maddi hataya dayalı olarak verilen 08.06.2017 tarih 2016/9830-2017/4274 Esas, Karar sayılı usule ilişkin bozma ilamının ortadan kaldırılmasına karar verilmekle, davalılar vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi;
    Dosya kapsamından ve mahallinde yapılan keşif sırasında alınan beyanlardan, tarafların kök murisi ...’ın hayatta iken 1993 yılında çekişmeli taşınmazı kızları olan davacılara verdiği ve zilyetliğini de devrettiği, o tarihten itibaren taşınmazın davacıların kullanımında olduğu ve murisin diğer mirasçılarının taşınmazda miras yoluyla gelen bir haklarının bulunmadığı anlaşılmakta olup, davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki; çekişmeli taşınmazın 19656/78625 payının, eldeki davanın açılmasından önce 6292 sayılı Yasa uyarınca dava dışı ...’a satıldığı ve bu pay üzerinden adına tapu kaydı oluştuğu anlaşılmaktadır. Davanın, taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik olarak açılmış olmasına ve adına paylı olarak tapu kaydı oluşan ...’a karşı davacıların herhangi bir davalarının bulunmadığının anlaşılmasına göre, Mahkemece, yalnızca Hazine adına kayıtlı 58969/78625 pay üzerine davacılar lehine kullanım şerhi verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak taşınmazın tamamı üzerinde davacılar lehine şerh verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 01.10.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi