Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2158
Karar No: 2022/4047
Karar Tarihi: 25.04.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2158 Esas 2022/4047 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, bir alacak borç ilişkisi olmadığını iddia eden davacının menfi tespit isteğini reddetti. Ancak davalının, akdedilen satış vaadi sözleşmesi gereği ödediği bedelin güncellenmiş halini talep etme hakkı olduğunu kabul ederek alacak davasının kısmen kabul edilmesine karar verdi. Mahkeme kararı, Yargıtay tarafından bozuldu ve davanın kısmen kabul-kısmen reddi kararı verildi. Ancak, maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtildi ve hüküm fıkrasında yazan rakamın düzeltilmesi istendi. Kararın detaylarına ilişkin olarak kanun maddeleri şu şekildedir: Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi ve HUMK 438/7 ve 440. maddeleri.
3. Hukuk Dairesi         2022/2158 E.  ,  2022/4047 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVALI-BİRLEŞEN DAVA DAVACISI : ...VEK. AV. ...

    Taraflar arasındaki menfi tespit ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl dava için hüküm tesisi yer olmadığına,birleşen davanın kısmen kabul-kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde dahili davacı-birleşen dava davalısı ... ve dahili davalı-birleşen dava davacısı mirasçı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    Davacı ..., davalı ile bir alacak borç ilişkisi olmadığını, davalı tarafından aleyhine icra takibi yapıldığını ileri sürerek dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davacı yargılama sırasında vefat ettiğinden mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Birleşen dava ile davacı ..., davacı-birleşen davalı ...' dan bir taşınmaz satın aldığını, noterde satış vaadi sözleşmesi imzalandığını satış bedeli olan 40.000.000.000,00 (eski)TL'nin tarafınca havale yoluyla ve peşin olarak ödendiğini, tapunun devredilmediğini, bu durumda verilen paranın verildiği tarih ve paranın verildiği tarihten bugüne kadar işlemiş faiz ,dava tarihi ve özellikle paranın ödeneceği tarih itibariyle uğrayacağı zarar gözönünde bulundurularak geçerli satış sözleşmesi var olduğundan ödediği paranın ödeme gününde ulaşacağı değer için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200.000.000.000,00 (eski)TL'nin davacı-birleşen davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davacı-birleşen dava mirasçıları, birleşen davaya karşı verdikleri cevap dilekçelerinde murislerine böyle bir para gönderilmediğini savunmuşlardır.
    Mahkeme, ilk kararında menfi tespit davasının reddine, birleşen alacak davası yönünden ise davanın kısmen kabulüyle 60.588,28 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine dair karar tarafların temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 10/04/2019 tarih ve 2018/3742 - 2019/4759 sayılı ilamı ile mahkemece, adi yazılı yapılan sözleşme gereği yapılan peşin ödeme ve dekontlarla davacının vekiline açıklamalı olarak yapılan ödemeler toplamının denkleştirici adalet ilkelerine göre güncellenmiş halinin tespiti için bilirkişi raporu alınmış, bu rapora göre menfi tespit davasının reddine, alacak davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Alınan 03.02.2014 havale tarihli ek bilirkişi raporunda ödenen toplam 40.000,00 TL' nin dava tarihi itibariyle güncellenmiş halinin 60.588,28 TL olduğunun tespit edildiği,taraflar arasında akdedilen satış vaadi sözleşmesi gereğince davalının ödediği bedelin denkleştirilmiş adalet ilkesine göre güncellenmiş halini talep etme hakkı olduğu yönündeki mahkeme kabulü yerinde olduğu,davalının ödediği bedelin 34.000,00 TL lik kısmını icra takibiyle talep ettiği, bu nedenle açılan menfi tespit davasının ise reddedildiğinin anlaşıldığı,buna göre, bu miktar yönünden alacak davası açılmasında hukuki yarar olmadığından birleşen davada kabul edilecek miktar hesaplanırken 60.588,28 TL' den takip konusu tutarın mahsup edilip buna göre hüküm kurulması gerektiği belirtilerek davalının tüm, davacıların bozma nedeni dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddedilerek karar bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece;asıl dava yönünden,bozma kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş,birleşen dava yönünden ise davanın kısmen kabul-kısmen reddi ile 26.588,28 TL alacağın birleşen dava tarihi olan 25.03.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'a verilmesine karar verilmiş ;hüküm,dahili davacı-birleşen dava davalısı ... ve davacı-birleşen dava davalısı mirasçı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre dahili davacı-birleşen dava davalısı ...’nın tüm, davacı-birleşen dava davalısı mirasçı ... ’ın aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
    (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” düzenlemesi yer almaktadır.
    O halde, Mahkemece, karar tarihinde yürürlükte olan Tarifenin yukarıda açıklanan hükümleri gereğince birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğinden reddedilen kısım yönünden AAÜT 13. maddesine göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacı-birleşen dava davalısı mirasçı ... lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK'nin 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle dahili davacı-birleşen dava davalısı ...’nın tüm, davacı-birleşen dava davalı mirasçı ...’ın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen dava davalısı mirasçı ...’ın vekalet ücreti yönünden temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının (10) numaralı bendinde yer alan “4.080,00TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “5.100,00 TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1.836,95 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden dahili davacı/birleşen davalı ... ...'a yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde dahili davalı/birleşen davacı ... ...'a iadesine, 6100 sayılı HMK'nin Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nin 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi