Esas No: 2022/2188
Karar No: 2022/4000
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2188 Esas 2022/4000 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalı, dava konusu yerin tamamının kendisine ait olmadığını savunarak, davanın reddini istedi. Mahkeme, davanın kısmen kabulüyle davalıdan 24.415,93 TL tahsilatı kararını verdi. Ancak, yerinde inceleme yapılarak, zorunlu ve faydalı masraf kalemlerinin imalat tarihi itibariyle yıpranma payı düşülmüş bedellerinin, kalan kira süresi ile orantılı olarak tespiti gerektiği belirtildi ve karar bozuldu. HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davalı yararına bozulan kararın temyiz harcı istek halinde temyiz edene iade edildi. HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalıdır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Yalı Mahallesi Arap Çeşme Mevkiindeki 7.000 m2 Göktur Motel ve Sahil Gazinosu ile içindeki diğer müştemilatı bulunan iki adet gayrimenkulde kiracı olarak bulunduğunu, Göktur Motel' in içinde bulunan ev, mutfak, restoran, disko, sahil gazinosu, odalar ve çevresine mahkemece tespit dosyası ile belirlenen faydalı masrafları yaptığını iddia ederek; faydalı masraf bedeli olarak 61.596 TL alacağın 23/11/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; dava konusu yerin bir kısmının kendisi tarafından, bir kısmının ise yarı açık gazino ve lokanta bölümü olarak dava dışı Ümit tarafından, ayrı sözleşmeler ile davacıya kiraya verildiğini, talepte bulunulan taşınmaz malların tamamının kendisine ait olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 52.294,19TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalının temyizi üzerine, Dairece verilen 18/04/2018 tarihli ve 2017/9238 E. 2018/4182 K. sayılı kararıyla; davacının dava konusu yeri, kiraya verenleri farklı olan iki ayrı kira sözleşmesi ile kiraladığı, her bir sözleşmenin yalnızca tarafları arasında hak ve borç doğuracağı, gerekirse uzman bilirkişiler marifetiyle yeniden yerinde inceleme yapılmak suretiyle davalı tarafça davacıya kiraya verilen ve davacının kullandığı alanın açık ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi, davalının bizzat kiraya verdiği kiralanan kısım için yapılan imalatların hangilerinin zorunlu ve faydalı olduğu ayrımı yapılarak zorunlu ve faydalı masraf kalemlerinin imalat tarihi itibariyle yıpranma payı düşülmüş bedellerinin, kalan kira süresi ile orantılı olarak tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; tahliye tarihinin 31/12/2006 olduğu, kiracının kiralananı toplam 579 gün kullandığı, kira süresi dikkate alındığında kiracının kiralananı kullanmadığı sürenin 1096 gün olduğu, zorunlu ve faydalı masrafların yıpranma payı düşülerek hesaplanan değerinden kalan kira süresi olan 1096 günlük süreye karşılık gelen imalat bedelinin 24.415,93 TL olduğu gerkeçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 24.415,93 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; kalan kira süresi hesaplanırken sözleşmenin 31/12/2009 tarihinde sona ereceği varsayılarak hesaplama yapılmıştır. Taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinde kira sözleşmesinin başlangıcının “Haziran 2005” olduğu belirtilmiş ve kira süresi olarak da “2009’a kadar” ifadesi kullanılmış, her yıl için kira bedeli tutarı ayrı ayrı belirlenmiştir. Kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin “Haziran 2005” olarak düzenlendiği ve süresinin de “2009’a kadar” ifadesiyle belirlendiği dikkate alındığında, kira sözleşmesinin bitiminin 2009 yılı Haziran ayı olarak belirlendiğinin kabulü gerekecektir.
Hal böyle olunca, mahkemece; kira sözleşmesinin bittiği tarihin 2009 yılı Haziran ayı olduğu dikkate alınarak, tahliye tarihi olan 31/12/2006 ile 31/05/2009 tarihleri arasındaki süre ile orantılı olarak faydalı ve zorunlu masraf bedeline hükmedilmesi gerekirken, sözleşmenin 31/12/2009’da sona ereceği varsayılarak yapılan hesaplamaya göre karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.