Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/31385
Karar No: 2015/18076
Karar Tarihi: 21.05.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/31385 Esas 2015/18076 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/31385 E.  ,  2015/18076 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, izin ücreti, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili davacının, davalı belediyenin asıl işveren olduğu iş yerinde alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona erdiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatili ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
    Davalı ... vekili, zamanaşımı def"i ve husumet itirazında bulunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    ... vekili, husumet itirazında bulunarak, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının 20.05.2005-28.05.2012 tarihleri arasında ihale ile iş alan şirketlerin işçisi olarak, davalı belediyeye ait iş yerinde çalıştığı, iş sözleşmesinin emeklilik sebebi ile sona erdiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, yıllık izin ücreti alacağı olduğu, fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı, davalılar arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisi bulunduğu, alacaklardan birlikte sorumluluklarının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı kanuni süresi içinde davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    Mahkemece yazılan gerekçenin usulüne uygun olup olmadığı, kararda çelişki bulunup bulunmadığı ile kıdem tazminatına uygulanan faizin başlangıç tarihinin doğru tesbit edilip edilmediği ve çalışma süresinin doğru belirlenip belirlenmediği hususlarında taraflar
    arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    1-Anayasa"nın 141. maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve kanuni düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca kanuni unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
    Mahkemece, fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarından hükmedilen miktara nasıl ulaşıldığı, hükme hangi bilirkişi raporunun esas alındığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hangi seçeneğinin sebep kabul edildiği açıklanmayarak, davacının yemek ve yol yardımından yararlanıp yararlanmadığı da belirtilmeyerek, Anayasa"nın 141. maddesi ve 6100 sayılı Kanun"un 297. maddelerine aykırı davranılması hatalıdır.
    2-6100 sayılı Kanun"un 297/2. maddesince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Mahkemece, kararın gerekçesinde davacının, makam şoförü olarak çalıştığı dönemde 07:30 - 20:00 saatleri arasında çalıştığı, günlük üç saat fazla çalışma yapıldığı belirtilmesine rağmen, kısa kararda bu dönemde haftalık üç saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulduğu, kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Konuyla ilgili 10.4.1992 tarihli ve 991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir
    3-Kıdem tazminatına uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi uyarınca yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14. maddesinde, işçinin iş sözleşmesini bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık aylığı almak amacıyla feshetmesi durumunda, kıdem tazminatına hak kazanacağı öngörülmüş ve yine aynı maddede, iş sözleşmesinin bu amaçla feshinden söz edilebilmesi için; sözleşmeyi işçinin feshetmiş olması, feshin emekli (yaşlılık) aylığı almak amacıyla yapılmış olması ve işçinin sosyal güvenlik kurumuna başvurduğunu ve aylığı hak kazandığını belgelemesi gerektiği belirtilmiştir. İşçinin, iş sözleşmesini yaşlılık aylığı almak amacıyla feshinde, kıdem tazminatı hakkının dogması için fesih tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanma şartlarının gerçekleşmiş olması yeterlidir. Kanunda öngörülen belgeleme şartına uyulmamış olması kıdem tazminatı hakkının doğmasını engellemez. Belgeleme şartına uyulmaması hali sadece kıdem tazminatının gecikme faizinin fesih tarihinden değil dava tarihinden başlatılması sonucunu meydana getirir. Başka bir anlatımla bu yön iş verenin kıdem tazminatı borcu bakımında hangi tarihte temerrüde düştüğünün tespitinde belirleyici olur.
    Somut olayda, davacının emekliliği hakettiğine dair belgeleri işverene verdiğine dair bilgi bulunmamaktadır. Davacının bu konuda beyanı alınarak, ilgili belgeleri işverene verdiğinin anlaşılması halinde şimdiki gibi karar verilmesi, vermemiş ise kıdem tazminatına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yanlıştır.
    4-Mahkemece, davacının, davalı belediyeye ait işyerinde, Konak İnşaat Şirketi ve Odunpazarı Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde çalışılan süreler hariç tutularak, ... Şirketinde 20.05.2005 – 31.07.2005, ... Şirketinde 01.08.2005 – 31.12.2005, 07.02.2006 – 30.04.2006, 13.05.2006 - 31.12.2006, 31.11.2007 – 31.12.2007, 01.04.2008 - 31.12.2008,... Şirketinde 05.05.2010 – 31.12.2010 ve ... Şirketinde 01.01.2011 – 31.12.2011,01.01.2012 – 28.05.2012 tarihleri arasında binbeşyüzdoksansekiz gün çalıştığı kabul edilmiş ise de çalıştığı kabul edilen dönemlerde alt işveren olarak kabul edilen bir kısım şirketler ile davalı ... arasındaki hizmet alım sözleşmelerine dosya içeriğinde rastlanmamıştır. Bu durumda, çalışıldığı kabul edilen dönemlerde, davalı belediyeden hizmet alım sözleşmesi ile iş alan alt işverenlere ait belgeler, ilgili belediye ve Sosyal Güvenlik Kurumundan sorularak, bu dönemlerde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında işveren olarak görülen şirketlerin hizmet alan şirketler olup olmadığı belirlenerek, özellimle ... Şirketi ile davalı ... arasındaki ilişki tesbit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi