Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/36270
Karar No: 2015/18081
Karar Tarihi: 21.05.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/36270 Esas 2015/18081 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/36270 E.  ,  2015/18081 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    DAVA : Davacı, fark ücret, yemek, yakacak, kıyafet, ayakkabı yardımı, ikramiye, kıdem tazminatı farkı, ihbar tazminatı farkı, fazla mesai ücreti, hafta tatili, yıllık izin, sendikal kötüniyet tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, iş sözleşmesinin işverence haksız, kötüniyetli ve sendikal sebeplerle sona erdirildiğini, tazminat ve alacaklarının eksik ödendiğini, toplu iş sözleşmesinin ücret zammının da yansıtılmadığını ileri sürerek, bir kısım işçilik alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, sosyal yardımların ve ücret artışlarının tamamının maaşa yansıtıldığını, davalının maddi sıkıntı nedeni ile davacıyı işten çıkardığını, ihbar ve kıdem tazminatlarının ödendiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı kanuni süresi içinde taraflar temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kâlan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, kötüniyet tazminatı ve sendikal tazminata hak kazanıp kazanmadığı, alacaklara uygulanan faizin doğru uygulanıp uygulanmadığı, ıslah dilekçesine karşı yapılan zamanaşımı def"inin dikkate alınması gerekip gerekmediği ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinden kaynaklanan alacağı olup olmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    a)Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda, mahkemece, davacının, yaz döneminde (Mayıs-Eylül) Cumartesi dahil, bir saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle, günlük onbir saat, haftalık altmışaltı saat çalıştığı, yirmibir saat fazla çalışma yaptığı, yaz döneminde fazla çalışma yapmadığı kabul edilmiş ise de, hükme esas alman bilirkişi raporunda davacının günlük hangi saatler arasında çalıştığı belirtilmemiş, hesaplama denetime elverişli yapılmamıştır. Dosya içeriğinden, işverene karşı davası olan tanık dışındaki diğer davacı tanıklarının ortalama beyanlarına göre, davacının yaz döneminde (Mayıs-Eylül arası) haftada altı gün 08:00-19:00 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Fazla çalışma ücretinin buna göre belirlenmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi hatalıdır.
    Kabule görede, günlük onbir saati aşan çalışma sürelerinden birbuçuk saat ara dinlenmesi düşülmesi gerekirken bir saat ara dinlenmesi düşülmesi doğru değildir.
    b)Kötüniyet tazminatına hak kazanma şartları ve tazminat miktarının hesaplanması açısından, 4857 sayılı Kanun"un 17. maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir.
    Mahkemece, kötüniyet tazminatı kabul edilmiş ise de, davacının iş güvencesinden yararlanamadığı uyuşmazlık konusu değildir. Ancak, işverenin, iş sözleşmesinin feshinde kötüniyetli davrandığı davacı tarafça ıspatlanamamıştır. Bu durumda kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü yanlış olmuştur.
    Ayrıca, iş yerinde davacının iş sözleşmesinin feshinden sonrada sendikalı işçilerin çalıştığı anlaşılmaktadır. İşverene karşı davası olan tanığın dışındaki diğer davacı tanıkları, işyerinde sendikal sebeple davacıya baskı yapıldığını doğrulanmamışlardır. Buna göre sendikal sebeple tazminat şartlarınında oluşmadığı kabul edilmelidir.
    c)Davacının sendika üyesi olduğu kabul edilerek işçilik alacakları hesaplanmış ise de, dosya içeriğinde davacının sendika üyesi olduğuna dair belge bulunamamıştır. Bu durumda, davacının sendika üyeliğine dair belgeler getirtilerek, üye ise, üyeliğinin işverene bildirildiği tarih belirlendikten sonra, üyelikten sonra iş yerinde geçerli olan toplu iş sözleşmesinin tümü dosyaya eklenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
    d)Mahkemece, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ve yıllık izin ücretine kanuni faiz, kıdem tazminatı ve diğer alacaklara en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yanlıştır.
    e)Dairemizce, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde, takdiri indirim yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Ancak, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Hüküm altına alman ulusal bayram genel tatil ücreti, tanık beyanlarına göre belirlenmiş, uzun bir süre için hesaplanmış miktarı ise az değildir. Bu durumda, uygun bir oranda indirim yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirdi.
    f)Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkar olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32/8. maddesinde işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. İşverence işçiye fazladan ödenen ücret ve ücret eklerinin geri alınmasında da uyuşmazlığın temelinde sözleşme ilişkisi olmakla zamanaşımı süresi beş yıl olarak uygulanmalıdır. Kısmi bir dava açılması halinde alacağın yalnız o kısmı için zamanaşımı kesilir. Dava dışı kalan bölümü hakkında, zamanaşımı işlemeye devam eder.
    Somut olayda, davacının taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırarak ıslah ettiği, davalı Kurumun ıslah dilekçesine karşı süresi içinde zamanaşımı def"inde bulunduğu, ıslah tarihine göre zamanaşımı değerlendirmesi yapılmadığı anlaşılmış olup, davalının ıslah dilekçesine karşı yaptığı zamanaşımı def"i dikkate alınarak, alacakların yeniden hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi