Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9170
Karar No: 2022/3934
Karar Tarihi: 21.04.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/9170 Esas 2022/3934 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/9170 E.  ,  2022/3934 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ



    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen istirdat davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı İSKİ'nin su abonesi olduğunu, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16 ncı maddesinde turizm belgeli yatırım ve işletmelerin su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden ödeyeceğinin düzenlendiğini, ancak davalı İSKİ'nin bu maddeyi uygulamayarak yüksek tarife üzerinden su bedeli tahsil ettiğini, davalı İSKİ ile 14/04/2008 tarihinde sözleşme yaptıklarını ileri sürerek; bu tarihten itibaren fazla ödediği miktarın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu 16 ncı maddesinin uygulamadıklarını savunarak, haksız açılan davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; “...4736 sayılı Kanun ‘sonraki kanun’ olma özelliğine sahip olmasına karşın turizm belgeli yatırım ve işletmeler hakkında düzenleme içermemektedir. Bu kanunda ücretsiz ya da indirimli tarife uygulanmayacak olanlar ‘24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanuna tâbi kuruluşlar ve özel hukuk hükümlerine tâbi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri’ olarak sayılmıştır. Bunların içinde turizm belgeli yatırım ve işletmeler olmadığı gibi başka özel kuruluşlarda bulunmamaktadır. Yasal düzenleme tamamen özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlar için yapılmıştır. Dolayısıyla davalı İSKİ'nin 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun m. 1/I hükmüne dayanarak 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu m. 16 hükmünü uygulamaması açıkça taraflar arasındaki abonelik sözleşmesine ve hukuka aykırıdır.
    Bu nedenle davacı tarafın dava açmakta hukuki yararı bulunmakta olup fazla ödediği bedellerin tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266'ya göre bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
    Hazırlanan 18.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının Nisan 2008 döneminden davanın açıldığı tarihe kadar fazla ödediği su faturası bedelinin 489.617,00 TL olduğu, bunun faizinin 31.611,00 TL olduğu, toplamda 521,228,00 TL davacının alacağının doğduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir.
    Davacı taraf davasını fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL üzerinden açmış, hazırlanan 18.11.2019 tarihli bilirkişi raporundan sonra bedel arttırımına gitmemiştir. 6100 sayılı HMK m. 26'ya göre taleple bağlılık ilkesi uyarınca davacının talebi doğrultusunda 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine.” karar verilmiş; karara karşı, davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, turizm teşvik belgeli işletmeye ait su tüketim bedellerinin o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden tahsil edilip edilemeyeceği, buradan varılacak sonuca göre de dava konusu dönemlerde su bedelinin, en düşük tarife yerine işyeri tarifesi üzerinden tahakkuk ve tahsil edilmiş olması nedeniyle, her iki tarife arasındaki fark bedellerin davalı taraftan talepte bulunulup bulunulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
    2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16 ncı maddesi; "Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler." hükmünü içermektedir.
    Ne var ki, 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde; “Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanuna tabi kuruluşlar ve özel hukuk hükümlerine tabi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticari indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz.
    Belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, toplu taşım hizmetlerinde malul, yaşlı, öğrenci ve basın kimlik kartı sahiplerine indirim uygulamaya yetkilidirler.
    24/02/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden... Bağlanması Hakkında Kanun, 03/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 12/04/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ücretsiz veya indirimli tarife uygulanması ile ilgili hükümleri saklıdır.
    Bakanlar Kurulu birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye yetkilidir.
    Bu Kanunun yayımı tarihinden önce üçüncü fıkrada belirtilen kanunlar dışında; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri düzenleyici işlemler ile diğer idari işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına 31/12/2001 tarihinden itibaren son verilir." yönünde düzenleme yapılarak 31/12/2001 tarihinden itibaren Kanunda sayılan istisnalar hariç indirimli tarife uygulamalarına son verilmiş ve muafiyetler konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.
    Bunun üzerine, 23/05/2002 tarihli ve 24763 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 12/04/2002 tarihli ve 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurul Kararı ile “Elektrik abonesi bazı kişi ve kuruluşların 08/01/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünden muaf tutulması ve uygulama esaslarının düzenlenmesine ilişkin ekli Karar’ın yürürlüğe konulması” kararlaştırılmış,
    Adı geçen Karar'ın 2 nci maddesinde, 4736 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinden muaf tutulacak kurum ve kuruluşlar belirtilmiş, (b) bendinde ise 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16 ncı maddesi uyarınca turizm belgeli yatırım ve işletmelerin elektrik aboneliğinde indirimli tarifeden yararlanacağı kararlaştırılmıştır.
    Bu kapsamda daha evvel, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16 ncı maddesi uyarınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin indirimli tarifeden yararlanacakları kararlaştırılmış iken, 4736 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile turizm işletmeleri hakkındaki indirimli tarife uygulaması yürürlükten kaldırılmıştır.
    Diğer taraftan, dava konusu talebe yönelik davalı tarafından düzenlenen yasal mevzuata bakılacak olursa;
    01/01/1987 tarihinde yürürlüğe giren İSKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin 6.2 nci maddesinde; işyeri, resmi daire özel eğitim kurumları ve özel sağlık kurumları tarifesi uygulanacak aboneler tadadi olarak belirtilmiş, (e) bendinde ise “2634 Sayılı Turizm Teşvik Kanunu gereği, turizm belgeli işletmelere, yasada belirtilen şekilde tarife uygulaması yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.
    Ancak, davalı tarafından turizm işletme belgeli yatırım ve işletmelere 2010 yılı sonuna kadar bölgedeki en düşük tarifeden tahakkuk yapılmakta iken, 2634 sayılı Kanun ile 4736 sayılı Kanun’un uygulanmasına yönelik tenakuzun giderilmesi için kurumları hukuk müşavirliğinden görüş talep edilmiş, hukuk müşavirliğinin adıgeçen işletmelerin indirimli tarifeden istifade edemeyeceklerine yönelik mütaalası üzerine, 2011 yılından itibaren işletmelere işyeri tarifesi üzerinden tahakkuk yapılmaya başlanmıştır.
    Nitekim bu görüş doğrultusunda, 24/11/2011 tarihli Kurul Kararı ile yürürlüğe giren İSKİ Tarifeler Yönetmeliği ile 1987 tarihli Tarifeler Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmış ve Yönetmeliğin “İşyeri tarifesi uygulanacak aboneler” başlıklı 9 uncu maddesinde; “(1) İşyeri tarifesi uygulanacak aboneler aşağıda sıralanmış olup, mahiyetine göre bunlar;
    a) Gelir sağlamak gayesi ile sürekli veya geçici olarak icra edilen her çeşit meslek, sanat faaliyeti ve zanaatın icra edildiği yerler, bürolar, ticarethaneler, fırınlar, kahvehaneler, lokantalar, gazinolar, hamamlar ve diğer ticari hizmet üretilen tüm yerler,
    b) İşyerlerine ait bahçe sulama abonelikleri
    c) Konsolosluk binalarının dışındaki yabancı ülkelere ait temsil faaliyeti gösteren yerler...” olarak belirlenmiş,
    Yine 31/05/2018 tarihli İSKİ Abone Hizmetleri Tarife Uygulama Yönetmeliği’nde de parelel bir düzenleme cihetine gidilmiş, mezkûr Yönetmeliğin İşyeri tarifesi uygulanacak aboneler başlıklı 11 nci maddesinde, işyeri tarifesi uygulanacak aboneler “işyerleri, ferdi şantiye işyerleri, belediye iştiraklerine ait tüm hizmet binaları ve tesisleri” olarak sayılmış; müteakip “Özel tarife uygulanacak aboneler” başlıklı 15 nci maddesinde ise “Özel grup tarifesi uygulanacak aboneler aşağıda belirtilmiştir.
    (a) Şehit, gazi ve engelli indiriminden faydalanan aboneler
    (b) Eğitim kurumları, yurtlar, okul pansiyonları ve kurslar
    (c) İdare ile toptan su satış protokolü yapan il sınırları dışındaki mülkî veya mahallî idareler,
    (ç) 2022 Sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında maaş bağlanmış abonelerin ikamet ettikleri konutları,
    (d) 5225 Sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimleri Teşvik Kanunu gereği ''Kültür Girişim Belgeli'' tesisler
    (e) 5774 Sayılı Başarılı Sporculara AylıkBağlanması ile Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun kapsamında Devlet Sporcusu unvanı verilerek Sporcu... alanların ikamet ettikleri konutları.
    (f) Kamu kurum ve kuruluşlarının hizmetlerinin yürütüldüğü yerlere ait abonelikler,(g) Sağlık kurumları ve hastaneler” olarak tahdidi olarak belirlenmiştir.
    Somut olayda; davacı, davalı ile 14/04/2008 tarihinde su abonelik sözleşmesi yaptıklarını, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu 16 ncı maddesi uyarınca turizm belgeli yatırım ve işletmelerin su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden ödemesi gerektiğini ileri sürerek, abonelik tarihinden itibaren fazla ödediği miktarın istirdatı için eldeki davayı açmıştır.
    O halde ilk derece mahkemesince; 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16 ncı maddesi uyarınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin indirimli tarifeye yönelik muafiyeti, 4736 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından ve Bakanlar Kurulu Kararı ile de Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16 ncı maddesi uyarınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin sadece elektrik aboneliğinde indirimli tarifeden yararlanacağı kararlaştırılmış olduğu gözetilerek davanın tümden reddi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 21/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi