(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/9894 E. , 2012/11805 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 219 ada 9 parsel sayılı 3636,88 m2, 219 ada 11 parsel sayılı 2202,15 m2 ve 219 ada 12 parsel sayılı 891,54 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle, çekişmeli 219 ada 9, 11 ve 12 parsellerin sırasıyla 2817 m2 , 462 m2 ve 430.072 m2 kısımlarının orman vasfıyla Hazine adına, bu parsellerin geriye kalan sırasıyla 816 m2, 1738 m2 ve 460.776 m2 kısımlarının tesbit gibi davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
1) Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; dairece aynı gün temyiz incelemesi yapılan mahkemenin 2009/215, 2009/216, 2009/218, 2009/184 ve temyize konu 2009/200 esas sayılı dava dosyalarında mahallinde yapılan keşif sonucunda orman bilirkişi Salih Tatar tarafından düzenlenen bilirkişi raporlarına ekli hava fotoğraflarıyla kadastro paftasının çakıştırılması sonucu çekişmeli taşınmazların farklı farklı yerlerde gösterildiği; çekişmeli taşınmazlar aynı ada da birbirine komşu veya yakın komşu oldukları halde, bu 5 dava dosyasında yapılan hava fotoğraflarıyla kadastro paftasının çakıştırılması sonucu çekişmeli taşınmazların yerlerinin tüm çakıştırmalarda aynı yerde gösterilmesi gerekirken, bir kısım raporlarda çekişmeli taşınmazların yerlerinin kaydırıldığı anlaşılmakta olduğundan, bu bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir.
O halde; mahkemece, öncelikle itirazlı olduğu tespit edilen 219 ada 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar dışında aynı ada da bulunan ve Orman Yönetimi tarafından aynı nedenle dava konusu yapılan başka parsel bulunup bulunmadığı tespit edilerek varsa bu parsel vaya parsellere ilişkin dava dosyaları da belirlendikten sonra, itirazlı olan bu parsellere ilişkin dava dosyalarından biri pilot dosya seçilerek bu dosyaların keşiflerinin birlikte yapılması ve önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman mühendisi, bir harita mühendisi veya bir fen elemanı bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; l4.03.l989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, çevresi, eğimi, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, ağaç cinsi ve sayısı, kapalılık oranı, hakim bitki örtüsü detaylı şekilde incelenmeli;, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; kesinleşmiş tahdit söz konusu olmadığından, orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ve hava fotoğrafları ile kadastro paftası ölçekleri birbirine eşitlendikten sonra çekişmeli taşınmazların hava fotoğrafları üzerinde yerini gösterir şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı tereddütte yer vermeyecek biçimde saptanmalı, fenni bilirkişi tarafından çekişmeli taşınmazların durumunu gösterir memleket koordinat noktalarını içeren infaza elverişli kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
2) Kabule göre ise: çekişmeli 219 ada 9, 11 ve 12 parsellerin sırasıyla 2817 m2, 462 m2 ve 430.072 m2 kısımlarının orman vasfıyla Hazine adına, bu parsellerin geriye kalan sırasıyla 816 m2, 1738 m2 ve 460.776 m2 kısımlarının tespit gibi davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği halde, keşif sırasında dinlenen fenni bilirkişi tarafından infaza elverişli kroki düzenlenmediği anlaşılmakta olup, infaza elverişli kroki çizdirilmeden infazda problem yaratacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 18.10.2012 günü oybirliği ile karar verildi.