
Esas No: 2020/6214
Karar No: 2022/2477
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/6214 Esas 2022/2477 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanığa trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından mahkumiyet hükümleri verilmiştir. Ancak, basit yargılama usulü uygulamasına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararları gereği, sanık lehine olan düzenlemeler gözetilerek dosyanın yeniden değerlendirilmesi ve hükümün bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. TCK'nın 179/3-2, 62/1, 50/1-f, 50/6 maddeleri trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu, 6136 sayılı Kanunun 15/1, TCK'nın 62/1, 52/2, 50/1-f, 50/6 maddeleri ise Yasaya muhalefet suçunu düzenlemektedir. CMK'nın 251. maddesi ise adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanması hakkında düzenlemeler içermektedir. Anayasa Mahkemesi kararları sonucunda, basit yargılama usulünde mahkumiyet halinde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilmektedir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
Hüküm : 1- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan; TCK'nın 179/3-2, 62/1, 50/1-f, 50/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan; 6136 sayılı Kanunun 15/1, TCK'nın 62/1, 52/2, 50/1-f, 50/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından sanığın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
A- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 179. maddesinin 2-3. maddesinde düzenlenen ''trafik güvenliğini tehlikeye sokma'' suçuna ilişkin olduğu , trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK'nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ''üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ''olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK'nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ''Basit Yargılama Usulü ''başlıklı 251. maddesinin 1.f ıkrasında yer alan ''Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.'' şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ''01.01.2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.'' şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 karar sayılı iptal kararı ile; ''...kovuşturma evresine geçilmiş...'' ibaresinin, aynı bentte yer alan ''...basit yargılama usulü..'' yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişiklerin ise derhal uygulanması gereklemekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasınına göre; ''mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.'' şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nn 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ''Basit Yargılama Usulü yönünden'' yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA;
B- 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Sanığa isnat edilen eylemin, 6136 sayılı Kanunun 15/1. maddesinde düzenlenen suça ilişkin olduğu ve temel ceza miktarının ''altı aydan bir yıla kadar hapis ve yirmibeş günden az olmamak üzere adlî para cezası'' olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK'nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ''Basit Yargılama Usulü ''başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.'' şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ''01.01.2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.'' şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 karar sayılı iptal kararı ile; ''...kovuşturma evresine geçilmiş...'' ibaresini, aynı bentte yer alan ''...basit yargılama usulü..'' yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişiklerin ise derhal uygulanması gereklemekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasınına göre; ''mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.'' şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nn 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ''Basit Yargılama Usulü yönünden'' yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, 30/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 30/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.