3. Hukuk Dairesi 2020/10088 E. , 2020/7990 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen menfi tespit ve itirazın iptali davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, mahkemece asıl davada menfi tespit isteminin kabulüne, birleşen itirazın iptali davasında davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı/birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; elektrik abonesi olduğu davalı şirketin 13/06/2011 tarihli kaçak tespit tutanağı ile 55.386,80 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, kaçak elektrik kullanmadığı gibi kaçak tahakkuku düzenlenen sulama döneminde sulamada kullandığı alanın 20 dönüm olduğunu ileri sürerek, davalıya borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafça temyiz edilmiş ve Dairece verilen 09/05/2016 tarih ve 2015/10327 E. 2016/7331 K. sayılı kararla; temyiz aşamasında davacı tarafından ceza yargılaması sırasında şirketin kendisinden talep ettiği miktarın davalı hesabına yatırıldığına dair makbuz sunulduğu ve bu sebeple hakkında ceza verilmesine yer olmadığına yönelik karar verildiği, söz konusu belgenin borcu söndüren nitelikte olup olmadığı yönünden üzerinde inceleme yapıldıktan sonra karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma sonrası birleşen itirazın iptali davasında davacı ... EDAŞ; kaçak elektrik tahakkukundan dolayı davalı ... hakkında takip başlatıldığını ancak davalı tarafça haksız olarak takibe itiraz edildiğini ileri sürerek; takibe yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiş ve Dairece verilen 19/03/2018 tarihli ve 2017/12690 E. 2018/2602 K. sayılı kararla; bozma kararı sonrası birleştirilen itirazın iptali davası açısından bilirkişi raporu
alınmadan hüküm kurulduğu, ayrıca hem menfi tespit hem de itirazın iptali davası açısından kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının çelişki yarattığı ve bu çelişkinin giderilmesi ve davacının ceza dosyasına sunduğu 2.239TL’lik makbuzun da bilirkişilerin hazırlayacağı raporda dikkate alınması gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; alınan bilirkişi raporu ile davacının kaçak elektrik tespit tutanağına göre oluşan borcu ödediği gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar asıl dava yönünden davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Hükme esas alınan 05/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; kaçak elektrik kullanım tutunağından ötürü, davacı/birleşen davada davalının ne kadar borçlu olduğunun tespitine yönelik hesaplama yapılmadığını, sadece sunulan makbuz doğrultusunda davacının borçlu bulunmadığının ve birleşen itirazın iptali davası yönünden de ceza dosyasındaki ödeme makbuzu sebebi ile borcun ödenmiş olduğu bu sebeple söz konusu takibin iptali gerektiği yönünde görüş bildirildiği, diğer bir anlatımla bilirkişilerin görevlendirildikleri hususlarda teknik bir değerlendirme yapmamaları nedeniyle raporun hüküm vermeye yeterli olmadığı anlaşılmıştır.
O halde mahkemece; önceki bilirkişiler dışında seçilecek konusunda uzman bilirkişi heyetinden asıl davanın konusunu oluşturan bedeli, ilgili mevzuatı da değerlendirerek belirleyen bedelin duraksamasız ve ceza dosyasındaki ödeme makbuzunun da dikkate alan rapor alınması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, uyulan bozma kararının gereği yerine getirilmeden, hüküm vermeye elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına HUMK’nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.