2. Hukuk Dairesi 2014/8464 E. , 2014/26570 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Konya 4. Aile Mahkemesi
TARİHİ :24.12.2013
NUMARASI :Esas no:2012/1002 Karar no:2013/1009
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından; aile konutu şerhi konulması talebinin kabulü ve vekalet ücreti yönünden, davacı (kadın) tarafından ise; ipoteğin kaldırılması davasının reddine yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25.12.2014 günü duruşmalı temyiz eden davacı K.. K.. vekili Av. A. İ. ve yine temyiz eden davalı Vakıflar Bankası T.A.O. Genel Müdürlüğü vekili Av. .B. geldiler. Diğer davalı H.. K.. gelmedi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı kadının tüm, davalı bankanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Mahkemece dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu gerekçesiyle aile konutu şerhi konulması talebi kabul edilmiştir. Davacı kadın dava dilekçesinde; aile konutu olan taşınmazın cephesi kuzeye baktığından çocuklarının soğuğa dayanamadığını, bu sebeple aile konutuyla aynı binada bulunan cephesi güneye bakan mülkiyeti kendilerine ait olmayan konuta kiracı olarak yerleştiklerini, söz konusu aile konutunun ise başkasına kiralandığını beyan etmiştir. Taraflarca kullanılmayan aile konutunun başkalarına kiraya verilmiş olması, konutun aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmıştır. Artık, davacı Türk Medeni Kanununun 194. maddesindeki aile konutu korumasından yararlanma olanağını yitirmiştir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yetersiz gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı bankanın vekalet ücretine yönelik temyizinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma sebebi ve incelenmeyen kısım haricinde kalan kısımlara yönelik temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANAMASINA, duruşma için takdir olunan 1.100.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı bankaya verilmesine, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davalı bankaya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.25.12.2014(Prş.)
KARŞI OY YAZISI
Davacı, davalılardan eşi olan H.. K.."ın adına kayıtlı olup, aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine rızası dışında diğer davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaz üzerine aile şerhi konulmasını talep etmiştir.
Mahkemece ipoteğin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebin ise kabulüne karar verilerek aile konutu şerhinin konulmasına ilişkin talebin kabulü sebebiyle de 1.320 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm ipoteğin kaldırılması talebinin reddi yönünden davacı tarafından, aile konutu şerhi konulması ve vekalet ücreti yönünden ise davalılardan banka tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanununun 194/3. maddesine göre “Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir”. Bu davanın taşınmazın maliki olmayan eş tarafından, maliki olan eşe karşı husumet yöneltilerek açılması gerekir. Aile konutu şerhi konulması istenilen taşınmaz üzerine daha önce ipotek konulduğu görülmektedir. Taşınmaz üzerinde ipotek bulunması, davanın lehine ipotek tesis edilen ipotek alacaklısına da yöneltilmesini gerektirmez. Bu sebeple aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talep yönünden ipotek alacaklısı bankaya karşı açılan davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken onun yönünden de davanın esastan kabulüne karar verilmesi ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun (2.) bentteki bozma gerekçesine katılmıyorum.