Esas No: 2022/2250
Karar No: 2022/3809
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2250 Esas 2022/3809 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalı idarenin satılığa çıkardığı taşınmazları satın alan davacı, sonrasında tapu iptal tescil talebiyle açılan davalar sonucunda sadece satış bedelinin iade edildiğini ve zararının tapu iptallerinin kesinleştiği tarihteki taşınmazların gerçek değeri ile iade edilen satış değeri arasındaki fark olduğunu belirterek davalıdan tazminat talep etmiştir. Davacıya iade edilen satış bedelinin mahsup edilmeksizin eksik değerlendirme ile hüküm kurulması gerekçesiyle, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararı davalı yararına BOZULMUŞTUR. Kararda, 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının detaylarına yer verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 24. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı idarenin satılığa çıkardığı Pozantı İlçesi, ... Mahallesinde bulunan 3 adet taşınmazı satın aldığını, sonra tapu iptal tescil talebiyle Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesinde aleyhine davalar açılıp sonuçlandığını ve kesinleştiğini, bu dava ile sadece satış bedelinin iade edildiğini, zararının tapu iptallerinin kesinleştiği tarihteki taşınmazların gerçek değeri ile iade edilen satış değeri arasındaki fark olduğunu, şimdilik 25.000,00 TL değer farkı zararının tapu iptal tescil kararlarının kesinleştiği temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsilini talep ve dava etmiş, 17.09.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 127.868,25 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş; kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi'nin 2021/1154 E. 2022/3 K. sayılı kararı ile davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, bu kez davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava; tazminat talebine ilişkindir. Davacının davaya konu taşınmazları davalı kurumdan gayrimenkul satış sözleşmesi ile 2007 yılında satın aldığı, bedelini ödediği, dava dışı ...Sendikasının Anayasaya aykırılık iddiasıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devlet ... İşletmesi Genel Müdürlüğüne ait Taşınmazların Satış ve Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğin ve bu yönetmeliğe dayalı satışların iptali davası sonrasında; 08.03.2011 tarihli ve 27868 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.01.2011 tarih 2008/13 Esas 2011/14 Karar sayılı kararı ile 5335 sayılı yasanın 32/1 maddesinin iptalini gerekçe gösteren Danıştay 13. Dairesi 26.04.2011 tarih 2007/5183-2011/1862 Sayılı Kararı ile yönetmelik ve davalı Türkiye Cumhuriyeti Devlet ... İşletmesi Genel Müdürlüğünün taşınmaz satış ihalesinin iptaline karar verildiği, bunun üzerine davalı idare tarfından her bir parsel için ayrı ayrı tapu iptal tescil davaları açıldığı, Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davalı kurum adına tesciline karar verildiği, kararların onanarak 23.02.2015 tarihinde kesinleştiği, davacının iş bu dava ile taşınmazların tapu kaydının iptali sebebiyle uğradığı zararın tazmini talep ettiği anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ifanın imkansızlaştığı, yani tapu iptal tescil davalarının kesinleştiği tarih itibariyle (23.02.2015) taşınmazların rayiç değeri 127.868,25 TL olarak tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesince bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, bölge adliye mahkemesince de aynı karar benimsenmiş olup, sadece harç yönünden davalı kurum lehine düzeltme yapılmıştır. Dosyanın incelenmesinde, davacının dava dilekçesinde, davalı kurum tarafından taşınmazlara ödenen satım parasının kendisine iade edildiği, dava konusu talebinin, tapu iptallerinin kesinleştiği tarihteki taşınmazların gerçek değeri ile iade edilen satış değeri arasındaki fark olduğu belirtilmiştir. Davalı yan da taşınmazlar için ödenen 9.750 TL bedelin satın alan davacıya iade edildiğini beyan etmiş olduğundan, bu hususta taraflar arasında ihtilaf yoktur. Davalı yan, iade edilen satış bedelinin taşınmazların rayiç değerinden mahsup edilmesi gerektiği talebiyle temyiz talebinde bulunmuştur. Hal böyle olunca, davacıya davalı kurum tarafından ödenen satış bedelinin, taşınmazların ifasının imkansızlaştığı tarih itibariyle rayiç değerinden mahsup edilerek bir karar verilmesi gerekirken, davacıya iade edilen satış bedeli mahsup edilmeksizin eksik değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın HMK'nın 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 20/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.