Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/743
Karar No: 2020/775

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/743 Esas 2020/775 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/743 E.  ,  2020/775 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVACI/KARŞI
    DAVADA DAVALILAR : ... V.D.
    DAVALI/KARŞI
    DAVADA DAVACI : ...
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ile bedel istekli dava sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olup; davalı/karşı davacı tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması istenilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.02.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı (karşı davacı) vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davacılar (karşı davalılar) vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile bedel isteklerine ilişkindir.
    Davacı/karşı davalılar, mirasbırakan babaları ...’in, mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak dava konusu 2972 ve 1478 parsel sayılı taşınmazların 1/2’şer payını, 7031 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu meskenin tamamını intifa hakkını üzerinde bırakmak suretiyle davalı ikinci eşine satış yoluyla temlik ettiğini ileri sürerek dava konusu 1478, 2972 parsel sayılı taşınmazlarda davalıya devredilen ½ pay ile 7031 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu meskenin tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalı/karşı davacı ..., dava konusu taşınmazları birikimleri ile bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, mirasbırakana ve hatta mirasbırakanın ilk eşine baktığını, mirasbırakanın mal varlığını ilk eşi ve çocukları arasında eşit şekilde paylaştırdığını belirterek asıl davanın reddini savunmuş; karşı davada, dava konusu 7031 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1, 3, 5 no’lu bağımsız bölümler ile 501 ada 375 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 no’lu bağımsız bölümün tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tescilini, 7031 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 4 no’lu ve 501 ada 375 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu bağımsız bölümler bakımından bedelin davacı/karşı davalı ...’dan tahsilini istemiş; aşamalarda, karşı davaya konu ettiği taşınmazlardan yalnızca 501 ada 375 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 no’lu bağımsız bölüm bakımından harcı ikmal ettiğini, diğer taşınmazlar bakımından talebini geri aldığını beyan etmiş; davacı/karşı davalılar davanın geri alınmasına muvafakat etmediklerini bildirmişlerdir.
    Mahkemece, asıl davada dava konusu 1478 ve 2972 parsel sayılı taşınmazlar bakımından temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 7031 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu bağımsız bölüm bakımından davalı ...’e emek ve çalışması karşılığı temlik edildiği gerekçesiyle davanın reddine; karşı davada dava konusu 501 ada 375 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 no’lu bağımsız bölüm bakımından davalı/karşı davacının temlik tarihinde henüz mirasbırakanla evli olmadığı için mirasbırakanın mal kaçırma amacından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine, davalı/karşı davacının talebini geri alıp harcını ikmal etmediği diğer dava konusu taşınmazlar bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1921 doğumlu mirasbırakan ...’in 03.06.2014 tarihinde ölümü üzerine ilk eşten olma davacı çocukları ..., ... ile 1996 yılında evlendiği ikinci eşi davalı/karşı davacı ...’in mirasçı kaldıkları, dava konusu 1478 ve 2972 parsel sayılı taşınmazların ½ payı mirasbırakan, ½ payı davalı eşi ... adına kayıtlı iken mirasbırakanın intifa hakkını üzerinde bırakarak adına kayıtlı 1/2’şer payları 15.10.2010 tarihinde, dava konusu 7031 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu bağımsız bölümün tamamı mirasbırakan adına kayıtlı iken intifa hakkını üzerinde bırakarak tamamını 05.09.2007 tarihinde satış yoluyla davalı eşi ...’e temlik ettiği, davalı /karşı davacı ... tarafından karşı davaya konu edilen 501 ada 375 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 no’lu bağımsız bölümün tamamı mirasbırakan adına kayıtlı iken intifa hakkını üzerinde bırakarak tamamını 25.06.1987 tarihinde davacı/karşı davalı kızı ...’ya satış yoluyla temlik ettiği, yine karşı davaya konu 7031 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1, 3, 4, 5 no’lu bağımsız bölümlerin tamamı mirasbırakan adına kayıtlı iken intifa hakkını üzerinde bırakarak 25.06.1987 tarihinde 1 no’lu bağımsız bölümü davacı oğlu ...’e, 3 no’lu bağımsız bölümü ilk eşi ..."a, 4 no’lu bağımsız bölümü davacı oğlu ...’a, 5 no’lu bağımsız bölümü davacı kızı ...’ya satış yoluyla temlik ettiği, mirasbırakanın ilk eşine temlik ettiği 7031 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 no’lu bağımsız bölümün 02.09.1996 tarihinde mirasbırakan ile çocuklarına intikal ettiği ve hepsinin paylarını 31.07.2001 tarihinde davacı/karşı davalı ...’e satış yoluyla temlik ettikleri, dava konusu 7031 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 4 no’lu bağımsız bölümü davacı/karşı davalı ...’ın 10.06.1994 tarihinde tekrar mirasbırakan ...’a satış yoluyla temlik ettiği, mirasbırakanın da 21.08.1997 tarihinde satış yoluyla 1/2’şer paylarla dava dışı ... ve ...’e temlik ettiği, 28.1.1999 tarihli satış işlemiyle taşınmazın tamamının dava dışı ... adına tescil edildiği, karşı davaya konu 501 ada 375 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu bağımsız bölümün dava dışı ... adına kayıtlı iken 17.04.2000 tarihinde dava dışı ... ve ...’ye satış yoluyla temlik ettiği, bu taşınmazın mirasbırakanla ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237., (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ile durumun aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.


    Öte yandan mirasbırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince; mirasbırakanın ilk eşten olma çocukları ..., ... ile birlikte ikinci eşi ...’in mirasçı oldukları, mirasbırakanın dava konusu 501 ada 375 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 no’lu bağımsız bölümün tamamı ile 7031 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 5 no’lu bağımsız bölümü davacı/karşı davalı kızı ...’ya, 7031 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 no’lu bağımsız bölümü davacı/karşı davalı oğlu ...’e, 3 no’lu bağımsız bölümü ilk eşi ...’a, 4 no’lu bağımsız bölümü davacı/karşı davalı oğlu ....’a 25.06.1987 tarihinde satış yoluyla temlik ettiği, mirasbırakanın ilk eşi Hatice Melihat’ın 1995 yılında ölümü üzerine 1996 yılında davalı/karşı davacı ... ile evlendiği ve dava konusu 1478 ve 2972 parsel sayılı taşınmazlardaki ½ payını 15.10.2010, 7031 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu bağımsız bölümün tamamını ise 05.09.2007 tarihinde davalı ikinci eşi ...’e satış yoluyla temlik ettiği, hem ilk eşten olma çocuklarına hem de ikinci eşi Göher’e temliklerde bulunan mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla değil denkleştirme amacıyla hareket ettiği, temliklerin muvazaalı olmadığı açıktır.
    Hal böyle olunca, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Tarafların değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflar vekilleri için 2.540.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 11.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi