Esas No: 2021/7696
Karar No: 2022/3750
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/7696 Esas 2022/3750 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, bir taşınmaz satım sözleşmesi nedeniyle açılan dava hakkındaki kararı inceledi. Davacılar, sözleşmeden doğan edimlerini tamamen yerine getirdiklerini, ancak yapı ruhsat sorunu ve tescil sorunu nedeniyle konutun teslim edilmediğini iddia ettiler. Davalılar ise sözleşmenin geçersiz olduğunu savundu. İlk derece mahkemesi, davanın bir kısmını kabul ederek davalıların bir kısmının borçlu olduğunu belirledi. Bölge adliye mahkemesi ise davacıların ve davalıların istinaf başvurularının kısmen kabul edilmesi sonucunda, kararın düzeltilmesi için yeniden esas hakkında karar verilmesine karar verdi. Hüküm gereği, davacılara 94.950 Euro alacak miktarı için davalı ... Ltd. Şti.'den tahsilat yapılması, 40.050 Euro alacak miktarı için davalı ...'dan tahsilat yapılması, taleple bağlılık kuralı gereği davalı ... yönünden Türk Lirası üzerinden hüküm kurulması ve faiz uygulanması kararları verildi. Kanun maddeleri ise şöyle: HMK 353/1-b.2, HMK 26, 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesi, 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
DAVACILAR : 1-...,
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacılar ve davalı ... vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, davacılar vekili tarafından duruşmasız, davalı ... vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 19/04/2022 tarihinde davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacılar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davalılar ile aralarında 18/05/2005 tarihinde Kuşadası ... Mahallesi 111 ada 2 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine inşa edilecek dublex konutla ilgili olarak taşınmaz satım sözleşmesi imzalandığını, davalı ...'un başlangıçta gayrimenkulün maliki olduğunu, daha sonra yüklenici sıfatını da kazanarak hem arsa maliki hem de yüklenici olarak sorumluluk altına girdiğini, sözleşmeden doğan edimlerini tamamen yerine getirdikleri gibi 10.000 Euro da fazla ödeme yaptıkları halde yapı ruhsat sorunu öne sürülerek teslim tarihi olan 06/03/2006 tarihinde evin teslim edilmediğini, yapı ruhsatı sorunu çözüldükten sonra da tescil işleminin gerçekleştirilmediğini, Kuşadası ...... Müdürlüğü tarafından onaylanan mimari projenin vaziyet planında adlarına tescil edilmesi gereken E Blok satışının yapılmadığını, söz konusu taşınmazda halen oturduklarını, ayrıca oturma tarihinden itibaren yüklenicinin yerine getirmesi gereken edimleri bütçelerinin yettiği oranda yerine getirdiklerini, Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde yaptırılan delil tespiti dosyasına sunulan bilirkişi raporuna göre konutların %85 oranında inşaatının tamamlandığının belirtildiğini ileri sürerek; Kuşadası ... Mahallesi (Narderesi) 111 ada 2 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine inşa edilen Kuşadası ...... Müdürlüğünce onaylanan mimari projenin vaziyet planında E Blok olarak belirtilen taşınmazın adlarına tesciline, aksi takdirde 135.000 Euro karşılığı 300.000,00-TL olarak belirtilen alacaklarının faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ..., arsa sahibi ve yüklenici olduğu yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacıların avukatı olduğunu, davacılar ile diğer davalının anlaşmaları sonucu yediemin olarak ve sırf davacılar ile birlikte diğer alıcıların taşınmazlar üzerindeki haklarını korumak amacıyla taşınmaz mülkiyetini kendi üzerine aldığını, davacılar vekalet ücretini ödemediğinden hapis hakkı sebebiyle tapuları devretmemekte haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı ... Ticaret Sanayi Kuyumculuk ve... Şirketi, davacıların sözleşmede kararlaştırılan satış fiyatının tamamını ödemediklerini, bunun yanında şirket tarafından yapılan ve dava dışı kişilere satışı yapılan taşınmazın bulunduğu sitedeki diğer alıcılardan şirkete ait satış bedeli bakiye borçlarını tahsil ederek imalatlar yaptıklarını, davacıların diğer alıcılardan topladıkları paraları şirkete iade etmedikleri için gerekli kat irtifakının kurulamadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, dava dilekçesinde davacı tarafça 135.000 Euro karşılığı 300.000,00-TL'nin dava edildiği, davacının hesabı doğrultusunda dava tarihindeki Euro-TL oranı gözetilerek bilirkişi raporuyla tespit edilen 90.050 Euro bedelin TL karşılığının 200.111,00-TL'ye karşılık geldiğinin dikkate alındığı, dosya kapsamında diğer davalı şirkete ödendiği iddia edilen paraların ispat edilemediği gerekçesiyle davanın ... ... Ticaret Ltd. Şti. yönünden reddine, ... yönünden kısmen kabulüne, 200.111,00-TL (90.050,00 Euro karşılığı) alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'ndan alınarak davacılara verilmesine karar vermiş, karara karşı davacılar ve davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davacılar tarafından sözleşmenin imzalanması aşamasında davalı şirkete 1.500 Euro, 13/06/2005 tarihinde de sözleşmede davalı şirket temsilcisi olarak imzası bulunan ... ... ...'e 53.400 Euro’nun ödendiği, davalı satıcının haklı nedenle sözleşmeden dönen davacıların ödedikleri 94.950 Euro bedeli iade ile yükümlü olduğu, sözleşmenin ifası kapsamında davacılar tarafından, vekil ...'na havale edilen 40.050 Euro bedelin diğer davalıya ödendiğinin davalı ... tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davacılar ve davalı ...’nun istinaf başvurularının kısmen kabulü ile Kuşadası 3. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinin 19/07/2018 tarih ve 2009/392 esas, 2018/371 karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden karar verilmesine, davanın kısmen kabulü ile 94.950 Euro alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi hükmünce Euro cinsinden yabancı para ile bir yıl vadeli mevduat hesabına devlet bankalarının ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı ... Ltd. Şti.'den tahsili ile davacıya verilmesine; 40.050 Euro alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi hükmünce Euro cinsinden yabancı para ile bir yıl vadeli mevduat hesabına devlet bankalarının ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacıların tüm, davalı ...'nun aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)HMK 26. maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Somut uyuşmazlıkta, davacılar dava dilekçesinde; 135.000 Euro karşılığı 300.000,00-TL olarak belirtilen alacaklarının tahsilini istemiştir. Ancak bölge adliye mahkemesince davalı ... yönünden Euro cinsinden hüküm kurulup davanın kısmen kabulüne karar verilerek HMK'nın 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesine aykırı davranılmıştır.
O halde mahkemece, taleple bağlılık kuralı gereğince davalı ... yönünden Türk Lirası üzerinden hüküm kurulması gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların tüm, davalı ...'nun sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalı ...'na verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, HMK'nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 19/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.