Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7856
Karar No: 2022/3752
Karar Tarihi: 19.04.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/7856 Esas 2022/3752 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/7856 E.  ,  2022/3752 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    ASIL VE BİRLEŞEN KUŞADASI


    Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak ve menfi tespit davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacılar vekili tarafından duruşmalı, davalı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 19/04/2022 tarihinde davacılar/karşı davalılar vekili Av. ... ile davalı/karşı davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Asıl davada davacılar ... ve ... ... ..., davalı avukata yabancı uyruklu olan murislerinin malvarlığını araştırıp tahsil etmesi için vekalet verdiklerini, davalının, murisin Finansbanktaki hesabından 150.500,00-TL ve Vakıfbanktaki hesabından 107.041 Euroyu çekip kendi hesabına aktardığını, 30 nolu parseldeki 5 ve 6 nolu daireleri kendi oğlu adına tescil ettirdiğini ileri sürerek, şimdilik dairelerin satış değeri 55.000,00-TL ile 107,041 Euro karşılığı 228.000,00-TL olmak üzere toplam 283.000,00-TL'nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemişlerdir.
    Birleşen davada (Kuşadası 3. AHM 2010/462 esas) davacılar ... ve ... ... ..., davalı tarafından murislerinin İNG Banktaki hesabından çekilen paradan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00-TL'nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemişlerdir.
    Davalı, davacıların avukatı olarak eşi aleyhine boşanma ve nafaka davasını açıp takip ettiğini, murisin ölümü ile bankadaki hesaplarının ve malvarlığının tespitine ilişkin hizmet verdiğini, bu aşamada her türlü maddi yardımda da bulunduğunu, yapılan her iş için %10 ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 6 nolu dairenin satış bedeli 55.000,00-TL'nin vekalet ücretine sayıldığını, ancak 5 nolu dairenin davacılar üzerinde kayıtlı olduğunu, Finanasbanktan herhangi bir para çekmediğini, diğer bankalardan çekilen paraların kısım kısım davacılara ödendiğini ve en son 08/01/2008 tarihinde hesap görülerek ibralaşıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Birleşen davada (Kuşadası 2. AHM 2014/343 esas) davacılar ... ve ... ... ..., davalının kendilerinden çok geniş yetkili içeren bir vekaletname aldığını, bu vekaletname ile murisin bankalardaki paralarının alındığını, bir kısım paralar için Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/281 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yargılama sonucunda bir miktar alacağın tahsiline karar verildiğini, davalının, murisin ... Kuşadası şubesinden çekmiş olduğu para için Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/462 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davanın Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/281 esas sayılı dosyası ile birleştirildiğini, bu dosyada kısmi talepte bulunulduğunu, bu dava devam ederken yaptıkları araştırma sonucunda hesabın kapatılarak tüm paranın davalı tarafından çekildiği bilgisine ulaştıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 145.000,00-TL'nin 21/06/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, murisin hesabından çekilen paraların kısım kısım davacıların banka hesaplarına yatırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada (Kuşadası 1. AHM 2010/50 esas) davacı ..., Finansbanktan herhangi bir para çekmediğini ileri sürerek, çekildiği ileri sürülen 150.500,00-TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Birleşen davada (Kuşadası 2. AHM 2012/46 esas) davacı ..., davalı ... ... ...'ın boşanma ve nafaka davası açmak üzere vekaletname vermek için geldiğini, davalının vekaletname için parası olmadığını, lisede okuyan kızının da okul harçlığını veremediği için okuldan ayrılacak duruma geldiğini, ev kirasını, su ve elektrik parasını ödeyemediği için suyunu ve elektriğini de keseceklerini söyleyince noter masrafları olarak 77,00-TL'yi kendisinin ödeyerek davalının vekaletnamesini aldığını, daha sonra davalıları başka davalar ile icra takip dosyalarında vekil olarak temsil ettiğini, tarafından ayrıca harcamalar yapıldığını, bugüne kadar yaptığı harcamalar ile hak ettiği vekalet ücretlerinin ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 118.177,00-TL'nin ödeme tarihlerine göre işlemiş ve işleyecek faizleri ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Birleşen davalarda davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece 14/06/2012 tarihli kararla, asıl davanın kısmen kabulüne, 118.179,00-TL'nin dava tarihinden yasal faizi ile davalı-karşı davacıdan tahsiline, 5 ve 6 nolu dairelere ilişkin taleplerin reddine, davacı-karşı davalının açtığı birleşen davanın kabulü ile 100.000,00-TL'nin dava tarihinden yasal faizi ile davalı-karşı davacıdan tahsiline, davalı-karşı davacının açtığı birleşen davanın hukuki yarar bulunmadığından reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine 13. Hukuk Dairesince (kapatılan) verilen 19/09/2013 tarihli ve 2012/27397 E. 2013/22068 K. sayılı kararla, "1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-... Davalı da davacılar adına Finansbanktan para çekmediğini savunmuş ve birleşen ve 2010/50 esasta görülen dava ile Finansbanktan para çekmediğinden davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davacının asıl davada Finansbanktan çekilen paraya ilişkin bir talebi bulunmadığına göre, davalının bu davayı açmakta hukuki yararı vardır. O halde davalı-karşı davacının açtığı bu davanın esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3- ... O halde, her ne kadar sadece hiçbir borç ve alacağın kalmadığı ibarelerinin yazılı olduğu ve davacıların imzalarını taşıyan 08/01/2008 tarihli belge ibra olarak kabul edilemezse de açıklanan diğer belgelerde rakam ve mahsuplaşma miktarlarının yazılı olduğu gözetildiğinde, bildirilen harcamalara ilişkin davalı-karşı davacı tarafından sunulan delillerin değerlendirilmesi gerekir. (...) Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/46 esasta kayıtlı olduğu bildirilen bu dava dosyası celbedilerek, eldeki davalarda mahsubunu talep ettiği harcama kalemlerine ilişkin olarak bir değerlendirme yapılmadığından, gerektiğinde muhasebeci bilirkişiden ayrıntılı rapor alınarak, dosyalardaki talepler açısından bir bağlantı bulunup bulunmadığı değerlendirmeli ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir." gerekçeleriyle bozulmuştur.
    Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, 2009/281 esas sayılı dosyada, davanın kısmen kabulüne, davacıların Aydın ili Söke ilçesi Yenicami Mahallesi 622 ada 30 parsel 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlere ilişkin olarak açmış oldukları alacak taleplerine ilişkin davanın reddine, toplam 118.179,00-TL alacak bedelinin davalıdan dava tarihi olan 31/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara miras hisseleri oranında verilmesine; birleşen 2010/462 esas sayılı dosyada, davanın kabulüne, davacı tarafça talep edilen toplam 100.000,00-TL alacak bedelinin dava tarihi olan 10/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara miras hisseleri oranında verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına; birleşen Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2010/50 esas sayılı dosyada, davanın kabulüne, davacının Finansbanktan 150.500,00-TL para çekmediği anlaşıldığından davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-HMK'nın 166. maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür.
    Ancak birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin de ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.
    HMK'nın 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o
    davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda mahkemece birleştirilen davalar yönünden HMK'nın 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde hüküm kurulmamıştır.
    Buna göre, mahkemece; asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması gerekirken bu husus gözardı edilerek, gerekçeli karar başlığında birleşen davaların tamamına yer verilmeden, asıl dosyanın bozma ilamı öncesi esas numarasının karışıklığa yer verilecek şekilde hükümde yazılması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin yekdiğerinden alınıp yekdiğerine verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi