
Esas No: 2021/8367
Karar No: 2022/3743
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8367 Esas 2022/3743 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkeme, davacıların davalı şirketle olan vekalet ilişkisinde haksız azil nedeniyle tahsil edemedikleri vekillik ve karşı vekillik ücret alacakları için açtıkları itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacıların hak kazandığı ücret sözleşmelerine göre ayrı ayrı hesaplama yapılması gerektiği halde hükümde sadece karşı yan vekalet ücretine hak kazanıldığı kabul edilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuş ve davacılar yararına yeni bir hesaplama yapılarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici Madde 3 atfıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi de belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVACILAR : 1-...,
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından duruşmasız, davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 19/04/2022 tarihinde davacılar vekili ... adına vekaleten kendi adına asaleten Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davalı şirket ile 01/07/2001 yılından bu yana vekalet ilişkisi bulunduğunu, bir suretinin Bursa Barosu arşivinde bulunan 01/07/2001 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi hükümleri gereğince, Bursa barosu asgari ücret tarifesinde yer alan oranlar üzerinden vekillik ve danışmanlık hizmeti hususunda anlaşma yapıldığını, hukuki danışmanlık hizmeti ile baktıkları dava ve icra takipleri devam ederken davalı şirket yönetiminde değişiklik olduğunu, firma ortaklarının ve yönetim kurulunun Belçikalı şirket ve şahıslara satılması neticesinde, hiç bir kusurları olmaksızın avukatlık sözleşmesinin davalı şirket tarafından tek taraflı olarak sonlandırıldığını, firma ile yapılan görüşmelerin de olumsuz sonuçlanması üzerine alacaklarının tahsili için Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2014/161 E. Sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalı firmanın süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, itirazların haksız olduğunu, tek taraflı ve haksız olarak azil edilmiş olmaları sebebiyle davalı şirketten verilen hukuki hizmetler için ve devam etmekte olan tüm dosyalar için avukatlık ücretinin tamamının talep hakları bulunduğunu ileri sürerek davacıların haksız azil nedeni ile tahsil edemediği vekillik ve karşı vekillik ücret alacakları için başlatılan Bursa 4. İcra
Müdürlüğünün 2014/161 E. sayılı dosyasına konu 90.000,00 TL alacak ve ferilerine vaki haksız itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, takibe vaki itirazın iptaline, icra inkar tazminatı talebinin ise reddine dair verilen kararın taraflarca temyizi üzerine (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın düzelterek onanmasına karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 13/04/2021 tarihli ilamı ile 13.08.2012 tarihli sözleşmenin ücrete ilişkin hükümlerinin geçerli olduğu, azlin haksız olduğu tespitinde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak anılan bu sözleşmeye göre yapılan hesaplamada, sadece karşı yan vekalet ücretine hak kazanıldığı, akdi vekalet ücretinin talep edilemeyeceği hususu dikkate alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2014/161 Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 37.967,20 TL asıl alacak üzerinden devamına, 7.595,44 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Eldeki dava, akdi ve karşı yan vekalet ücretlerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk kararın taraflarca temyizi üzerine 13. Hukuk Dairesinin 10/04/2019 tarihli ilamı ile icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın düzelterek onanmasına karar verilmiş ise de bu karara karşı davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine 13. Hukuk Dairesinin 13/04/2021 tarihli ilamı ile taraflar arasında 2 adet ücret sözleşmesinin bulunduğu, mahkemece de hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 01.07.2001 tarihinden 17.08.2012 tarihine kadarki işler için 01.07.2001 tarihli avukatlık ücret sözleşmesine göre, bu tarihten haksız azil tarihi olan 10.12.2013 tarihine kadar ise 17.08.2012 Baroya bildirme tarihli sözleşmenin esas alınarak ve ücrete dair 5. maddesinin, Avukatlık asgari ücret tarifesinin altında kalması nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesiyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre yapılan hesaplama kabul edilerek sonuca gidildiği, oysa 17.08.2012 Baroya bildirme tarihli sözleşmenin 5. maddesinde yer alan düzenlemeye göre belirtilen sözleşmeye göre sadece karşı yan vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra 17/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre, davacı tarafın sadece karşı yan vekalet ücretine hak kazandığı belirtilerek davanın kısmen kabulü şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Hemen belirtilmelidir ki vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay'ın bu bozma kararına uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Bir başka ifadeyle, mahkemece; Yargıtay bozma ilamına uyulmasıyla bozma doğrultusunda taraflar yararına usulü kazanılmış hak doğar. Bozma sonrası mahkemece tarafların usulü müktesep hakkını ihlal edecek şekilde hüküm kurulamaz.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen yukarıda anılan bozma ilamında işaret edildiği şekilde davaya konu ücret sözleşmelerine göre ayrı ayrı hesaplama yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde her iki sözleşmeden de sadece karşı yan vekalet hak ücretine kazanıldığı kabul edilmek suretiyle hüküm tesisi edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı ...'a verilmesine,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 2.534,25 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.