1. Hukuk Dairesi 2017/5 E. , 2020/779 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : ... V.D.
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada yerel mahkemece davanın bir kısım davalı yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar Necmettin, ..., ... ve ... Ticaret Ltd. Şti. tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 11.02.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... v.d. vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden davalı ... vekili Avukat vd. gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Davacı, 23.07.2010 tarihli protokol gereği dava konusu 1019 ada 6 parsel sayılı taşınmazda bulunan 57 no’lu bağımsız bölümün ½ payını 27.07.2010 tarihinde davalı ...’ye satış yoluyla temlik ettiğini ancak protokol gereği devri gereken kulüp işletmesi ruhsatının davalı tarafça devrinin yapılmadığını, davalı tarafça bonoya dayalı icra takibi, haciz ve muhafaza işlemleri yapılması üzerine ıztırar hali içerisinde hacizden bir gün sonra anılan protokolü yapmak zorunda kaldığını, davalı ...’nin temlik aldığı taşınmazı muvazaalı olarak diğer davalılara devrettiğini, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, davalı ...’un davalı Güzidenin avukatı ve davalı ... Şirketinin sahibi olduğunu, davalı ...’in ise davalı ...’un müvekkili ve aynı zamanda davalı ...’nin eşi ...’nin iş yaptığı bir kişi olduğunu, davalı ...’ın da davalı ... ve davalı ... ile ticari ilişkisi olduğunu ileri sürerek dava konusu 1019 ada 6 parsel sayılı taşınmazda bulunan 57 no’lu bağımsız bölümün çekişmeli ½ payının tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen faiziyle birlikte tahsilini istemiş; alacak isteğinin tefrikine karar verilmiştir.
Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini, ıztırar halinden söz edilemeyeceğini, iddiaların yerinde olmadığını; bir kısım davalı, iyiniyetli 3. kişiler olduklarını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
./..
Mahkemece, resmi senetlerde taraf olmayan davalı ... bakımından davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... bakımından iddianın sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile iptal tescile ve davalılar ..., ..., ... ve ... Tic. Ltd. Şti.nin tarafı olduğu resmi senetlerin iptaline karar verilmiştir.
Dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) döneminde açılmıştır.
Bilindiği üzere, hakimin davayı aydınlatma ödevini düzenleyen HMK’nın 31. maddesinde,
“Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.
Yine aynı yasanın dava dilekçesinin içeriğini düzenleyen 119/1. maddesinin e, g ve ğ bentlerine göre, dava dilekçesinde davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerinin, dayanılan hukuki sebeplerin ve açık bir şekilde talep sonucunun bulunması gerektiği belirtilmiştir.
6100 Sayılı HMK ile usul hukukumuzda, ilk derece yargılamasının beş temel aşamadan oluşması öngörülmüştür. Bunların sırası ile dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hüküm aşaması olduğu açıktır. Bu aşamalar içinde yeni olan ise ön inceleme aşamasıdır.
Yargılamanın gereksiz yere uzamasının engellenmesi; mahkemenin ve tarafların yargılamada gereken hazırlığı davanın başında yapmasının sağlanması bakımından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile dilekçelerin verilmesinden sonra ve tahkikat aşamasından önce gelmek üzere "ön inceleme" adıyla yeni bir yargılama aşaması kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 137. maddesinde, ön incelemenin kapsamı, HMK’nın 138. maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar, HMK’nın 139. maddesinde, ön inceleme duruşmasına davet, HMK’nın 140. maddesinde ise yapılması zorunlu olan ön inceleme duruşması düzenlenmiştir.
Buna göre, HMK 140/1. maddesinde “ Hakim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder.
HMK’nın 140/3. maddesinde “ Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları taktirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.” düzenlemesine yer verildiği de açıktır.
Diğer yandan, vakıaları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelemeyi yapmak ve uygulanacak kanun hükmünü tespit edip tatbik etmek hakime aittir.
HMK 194/1. maddesine göre, tarafların, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmaları gerektiği de kuşkusuzdur.
Somut olayda, ön inceleme duruşmasında mahkemece, tarafların anlaşamadıkları hususların, dayanılan hukuki sebep ya da sebeplerin nelerden ibaret olduğu, isteğin ne olduğu saptanmamış; gerekçeli kararda da hukuki niteleme yapılmayarak davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmiştir.
../...
Hâl böyle olunca; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre, yukarda anılan ilke ve düzenlemeler ışığında davadaki uyuşmazlık konusunun, dayanılan hukuki sebep ya da sebeplerin neler olduğunun açık bir şekilde belirlenmesi, buna göre hukuki nitelemenin yapılarak uygulanacak yasa hükmünün tespit edilip uygulanması suretiyle bir inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de, iptal tescille yetinilmesi gerekirken ayrıca resmi senetlerin iptaline karar verilmesi de isabetsizdir.
Davalılar Necmettin, Serdar, Güzide ve Asga Ticaret Ltd. Şti.nin değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyize konu diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 11.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.