Esas No: 2021/7273
Karar No: 2022/3680
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/7273 Esas 2022/3680 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Kiracının, apartmanın içinde kalan trafo ile ilgili akdin feshine ve davalının tahliyesine karar verilmesi talebiyle açtığı davada, paylı mülkiyete konu taşınmazda pay ve paydaş çoğunluğuna sahip olmadığı için tahliye isteme hakkı bulunmamaktadır. Mahkeme, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermelidir. Ancak davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Bu nedenle karar, gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmıştır. Türk Borçlar Kanunu'nun 347. maddesi hükmü uyarınca tahliye davasının kural olarak kiraya veren tarafından açılması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 1958 yılında o zamanki elektrik işletmesi olan ... tarafından ... ... ... üzerinde ... parselde bulunan boş arsanın bir köşesine trafo merkezinin inşa edilip faaliyete geçirildiğini, daha sonra arsa üzerine ... ... Caddesi No:29'da bulunan apartmanın inşa edildiğini ve trafonun apartmanın içerisinde kaldığını, trafonun halen davalı tarafından kiralanmak suretiyle kullanıldığını, davalıya Ankara 17. Noterliğinin 15/07/2014 tarihli ve 10742 yevmiye nolu ihtarnamesini göndererek, kira sözleşmesinin yeni dönemde yenilenmeyeceğini, yeni dönemin başlayacağı 10/12/2014 tarihinde taşınmazın tahliyesi ile boş olarak teslim edilmesini talep ettiğini, ihtarnamenin18/07/2014 tarihinde tebliğ alan davalının gönderdiği 14/08/2014 tarihli yazı ile taşınmazı tahliye etmeyeceğini bildirdiğini, kira sözleşmesinin imzalanmasından itibaren 10 yıllık sürenin geçmiş olduğunu, davalı tarafa kira sözlemeşmesinin sona ereceğini üç ay önceden ihtarname ile bildirdiğini ileri sürerek; apartmanın içinde kalan trafo ile ilgili akdin feshine ve davalının tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalı şirketin özelleştirilmesinin işletme hakkı devri yöntemiyle yapılması nedeniyle dağıtım tesislerinin mülkiyetinin dava dışı ... ait olduğu, işletme hakkı devir sözleşmesi hükümlerine göre davalı şirketin ise dağıtım tesislerinin işletme hakkına sahip bulunduğu gerekçesiyle, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu'nun 347. maddesi hükmü uyarınca açılacak tahliye davasının kural olarak kiraya veren tarafından açılması gerekir. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulmalıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu trafo merkezinin bulunduğu apartmanda yer alan bağımsız bölümlerde davacı ... ile birlikte dava dışı kişilerin paydaş bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazda pay ve paydaş çoğunluğuna sahip olmadığı anlaşılan davacının tahliye isteme hakkı bulunmamaktadır.
Buna göre mahkemece; davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu trafo merkezinin kullanım hakkına sahip olması nedeniyle kiracılık sıfatı bulunmasına rağmen davalı şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı yönündeki yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması HUMK'nın 438 inci maddesinin sekizinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün gerekçesi değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme ... kapalı olmak üzere, 18/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.