Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9575
Karar No: 2012/12068

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/9575 Esas 2012/12068 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/9575 E.  ,  2012/12068 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27/03/2012 gün ve 2012/3093 - 4661 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesiyle, Eylül 1951 tarih 3 sıra numaralı tapu kaydına dayanarak ... Köyünde bulunan taşınmazın, yörede ilk kez yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması sırasında orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu iddia ederek, taşınmazı çevreleyen 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62 ve 63 orman sınır noktalarının iptalini istemiştir. Mahkemece; 18/09/1951 tarih ve 3 nolu tapu kaydının sabit sınırları içermemesi nedeniyle tapu kaydına itibar edilemiyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairenin 27/03/2012 gün ve 2012/3093 – 2012/4661 sayılı ilâmıyla [Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 10 yıllık süre içinde tapu kaydına dayalı olarak açılan orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce yapılan ve 07.11.2001 ilâ 07.05.2002 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacının dayandığı dayanak tapu kaydının sınırları itibariyle taşınmaza uymadığı belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,] karar verilmiştir.
    Davacı vekili karar düzeltme istemli dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 18/09/1951 tarih ve 3 no ile müvekkili adına tapuda kayıtlı olduğunu, mahkemece tapu kayıtlarının tüm gittilerinin ve revizyonlarının getirtilmediğini, tapu kaydının geniş bir alanı kapsadığını, birinci keşifteki uygulama sonucu alınan fen bilirkişi raporu ile ikinci keşif sonrası alınan fen raporları arasında tapu kaydı uygulaması itibariyle çelişki olduğunu, bu çelişkinin giderilmediğini ve keşifte sağlıklı bir şekilde uygulanmadığını, taşınmazın resmî belgelerde orman sayılmayan yerlerden olduğunun orman bilirkişilerce saptandığını, taşınmazda halen hububat tarımı yapıldığını ileri sürerek dairenin onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
    Dosyanın karar düzeltme istemi doğrultusunda yeniden yapılan incelemesinde; davacı tarafın dayandığı Eylül 1951 tarih ve 3 nolu tapu kaydının Gündoğmuş Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/7/1951 gün ve 1950/91 E.1951/45 K sayılı (o tarihte uygulamada olan yasa nedeniyle hasımsız açılan) tescil ilâmı ile oluştuğu ve tescil krokisi olduğu dairece getirtilen iade kararından anlaşılmaktadır. Mahkemece tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gitttileri ve varsa revizyonları ve tescile dayanak krokisi getirtilmemiş ve yapılan keşiflerde
    tapu kaydında geçen mevki ve hudutlar yöreyi iyi bilen yaşlı yerel bilirkişilerden sorulmak suretiyle sağlıklı bir uygulama yapılmamıştır. Dayanılan tapu kaydının tescil krokisi getirtilerek en yakın kadastro parselleri ile irtibatlandırılmak suretiyle kadastro paftası üzerinde ve zemine aplike edilmek suretiyle taşınmaz yeri fen bilirkişi tarafından saptanmadığı gibi iki ayrı keşif sonrası düzenlenen fen bilirkişi raporlarındaki uygulama ve taşınmaz yerinin belirlenmesine ilişkin çelişki de giderilmemiştir. Bu durumda tapu kaydının bu yere uyduğu ya da uymadığı söylenemez. Bu nedenle; Dairenin, 27/03/2012 gün ve 2012/3093 – 2012/4661 sayılı yerel mahkeme hükmünün onanmasına ilişkin ilâmının kaldırılarak aşağıda belirtildiği şekilde yeniden uygulama ve araştırmaya yönelik olarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    Bu nedenle, mahkemece; davacı tarafın dayandığı ve dava dilekçesi ekinde mahkemeye sundukları Eylül 1951 tarih ve 3 numaradan gelen 05/08/2003 tarih 3 nolu tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile tescil krokilerinin varsa revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları ile komşu parsel tutanak ve dayanaklarının, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler kurulu dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, anayasa mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu yapıldığına göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yapılacak uygulamada taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte irtibatlı kroki düzenlettirilmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunduğundan, tapu kaydına dayalı olarak açılan davanın niteliğine göre taşınmazın öncesinin belirlenmesi açısından yukarıda değinilen diğer resmî belgeler (eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı) fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanılan tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyup uymadığı ve kapsamı belirlenmeli, hudutları irdelenmeli, yerel bilirkişilerin bilmediği yönlerde gerekirse kadastro tesbit tutanak bilirkişileri ile davacı tanıkları dinlenmeli, tescil krokisi dava konu taşınmaza en yakın kadastro parselleri ile irtibatlandırılmak suretiyle kadastro paftası üzerinde de aplike edilerek taşınmazın gerçek yeri fen bilirkişi tarafından saptanmalı, bundan sonra kesinleşen komşu kadastro parsellerinin dayanak tapu ya da vergi kayıtları varsa bunlar dahi zemine uygulanarak dayanılan tapu kaydı hudutları denetlenmeli, tapu kaydının dava edilen yere uymadığının saptanması halinde veya kadastro sırasında başka parsellere revizyon gördüğünün ve miktarı kadar kayıt maliki lehine kadastro tesbitinin yapıldığının anlaşılması halinde ise,
    6831 sayılı Yasanın değişik 11. maddesine göre tapu kaydı dışında zilyetliğe dayalı olarak orman kadastrosuna itiraz davası olarak tapu iptali ve tescil davasının açılamıyacağı düşünülmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle, Dairenin 27/03/2012 gün ve 2012/3093 – 2012/4661 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, 14.10.2010 gün ve 2004/176 – 2010/589 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıdaki gerekçelerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 05/11/2012 günü oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi