Esas No: 2022/1824
Karar No: 2022/3687
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1824 Esas 2022/3687 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalı kurum ile davacı arasında havai telefon hattı güzergahı için yapılan izin sözleşmesinde, davalı kurum yanlış ölçüm yaparak fazla izin bedeli almıştır. Bölge adliye mahkemesi, davanın kabulüne karar vererek fazla alınan bedelin davalıdan tahsiline hükmetmiştir. Ancak davalı kurum aleyhine harca hükmedilmiş olması kanuna aykırıdır. Bu nedenle, sair temyiz itirazları reddedilirken bölge adliye mahkemesi kararında düzenleme yapılarak harcın istem halinde davacıya iadesine karar verilmiştir. Kararın dayandığı kanun maddeleri şöyledir: 7139 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, 3234 sayılı Orman Genel Müdürlüğüne İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun'un 33 üncü Maddesi ve 492 sayılı Harçlar Kanunu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
VEK. AV. ...
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ormanlık alandan geçen ve davalı kurumca 1989 yılında 21.000 m2 olarak tespit edilen havai telefon hattı güzergahı üzerinde 19/10/1989 tarihinde imzalanan taahhüt senedi kapsamında 49 yıllığına izin hakkı tesis edildiğini, 1989 yılından 2013 yılına kadar 21.000 m2'lik alan ölçüsü üzerinden davalı kuruma izin bedeli ödediğini, davalı kurum tarafından gönderilen yazı ile kurumun 2013 yılında başlattığı orman alanlarının sayısallaştırılması çalışmaları sırasında izne konu telefon hattı alanının esasında 6.650,27 m2 olduğunun belirlendiğinin bildirildiğini, 2013 yılı ve sonrası için davalı kurum ile mahsuplaşma yapıldığını ancak 2005-2012 yılları arası yapılan fazla izin bedeli ödemesinin iade edilmediğini iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafından iptal edilen 14.349,73 m2'ye tekabül eden 85.442,59 TL'nin her bir ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; talep üzerine söz konusu izinlerin verildiğini, izin talebinde bulunanın davalı tarafın resmi talep yazısının ekinde izin talep ettiği yerin güzergahının, uzunluğunun ve genişliğinin belirtildiği koordinatlı haritaları eklemek zorunda olduğunu, yani davacının iddia ettiği gibi orman yönetiminin tek taraflı olarak alanı belirlemediğini, talep edenin projesine göre izin ve olur verdiğini, davacı tarafın kendi projesine uygun olarak verilen izni itirazsız olarak imzaladığını ve sahayı teslim aldığını, izin bedellerini de ödediğini, taraflar arasında imzalanan 01/01/2009 tarihli protokol ile de davacı kurumun 01/01/2009 tarihinden önceki zamana ilişkin her türlü anlaşmazlıktan dolayı dava açmaktan feragat ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davalının sözleşme niteliğindeki taahhütnameyi yaparken yanıldığının açık olduğu, ancak TBK’nın 35. maddesinde yer alan "yanılan, yanılmasında kusurlu ise, sözleşmenin hükümsüzlüğünden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Ancak, diğer taraf yanılmayı biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, tazminat istenemez." hükmü gereğince davacının gerekli araştırmayı yapabilme imkanı varken yapmayarak koşulsuz ve şartsız taahhütnameyi kabul ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalı kurumun bedelli izne konu sahanın 21.000 m² yerine 6.650,27 m² olduğunu belirleyerek gerekli işlemleri tesis ettiği ve ayrıca fazladan ödenilen izin bedelinin bir bölümünün gelecek yıllarda ödenecek olan izin bedelinden mahsup edilmesine yönelik davacı talebini de kabul ettiği, bu durumda fazladan alınan izin bedeli ödemesinin iadesi gerektiği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın kabulü ile 85.442,58 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) 28/04/2018 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 33 üncü maddesi ile 31/10/1985 tarihli ve 3234 sayılı Orman Genel Müdürlüğüne İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun'un 33 üncü Maddesine eklenen ek fıkra; "Genel Müdürlük, 02/07/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan, bu Kanunda belirtilen görevleri kapsamında düzenlenen kağıtlar sebebiyle damga vergisinden ve tapu kadastro işlemlerinden kaynaklanan döner sermaye hizmet bedellerinden muaftır." hükmünü içermekte olup, anılan hüküm uyarınca harçtan muaf olduğu halde davalı kurum aleyhine harca hükmedilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan “2)Alınması gerekli harç miktarı olan 5.836,58 TL'nin davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.459,15 TL'den mahsubu ile bakiye 4.377,432 TL'nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,” ifadesi ile (3) numaralı alt bendinde yer alan “3)Davacı tarafından yapılan toplam yargılama gideri olan 726,20 TL ile peşin harç miktarı olan 1.459,15 TL olmak üzere toplam 2.185,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ifadesinin çıkartılarak yerlerine sırasıyla; “2)Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına davacı tarafından yatırılan 1.459,13 TL harcın istem halinde davacıya iadesine”, “3) Davacı tarafından yapılan toplam yargılama gideri olan 726,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ifadelerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 18/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.