9. Hukuk Dairesi 2012/26145 E. , 2013/1997 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 21.01.2013 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek; feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, iş sözleşmesinin işletmenin, işin ve işyerinin gereklerinden kaynaklanan sebeple feshedildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, feshin geçerli sebebe dayandığının ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre;
Mahkeme; talep edilmesine rağmen bilirkişi görüşüne başvurmadan ve mahallinde keşif yapmadan karar vermiştir.
Davalı işverenin, mevcut işin önemli ölçüde azalması (...’nın iç hatlardan ... hariç- ikram yüklemelerini kaldırması) nedeniyle personelde eksiltmeye gidileceği ve ... ünitesinde yeni şartlarda çalışmayı kabul edenlerin verilen tarihe kadar müracaatına ilişkin duyurusunun davalı işçiye tebliğ edildiğinin kanıtlanamadığını beyan eden mahkeme davanın kabulünde de önemli ölçüde bu hususa dayanmış ise de bizzat davacı tanıklarının da dile getirdiği üzere mevcut iş akitlerinin sonlandırılması ve yeni iş teklifi niteliğindeki genel duyurunun işyerinin görünen yerlerine asıldığı ve makul süre askıda kaldığı olgusu karşısında, davacı işçinin benim bu duyurudan haberim olmadı şeklindeki iddiasına itibar edilemez. Öğrenmenin varlığı kabul edilmelidir. Bu nedenle ayrıca bir tebligat yapılmasına gerek yoktur. Nitekim birebir emsal nitelikteki Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2012/22823 ve 2012/23578 esas sayılı dosyalarında da bu husus aynı şekilde değerlendirilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş; ilgili kurumlardan kayıtlar getirildikten sonra uzman bilirkişiler aracılığıyla inceleme yaptırılarak, fesih bildiriminde sözü edilen davalı işverenin iş ortağı ve ana müşteri olan ...tarafından ...,...,...,...,... ve ... ünitelerinden hali hazırda yapılan ikram yüklemelerinin kaldırılması ve bunun yerine ... ünitesinden gidiş dönüş yükleme yapılması talebinin ve bunun sonucu iş kaybının gerçek olup olmadığı ve istihdam fazlalığı meydana getirip getirmediği, davacının çalıştığı bölümün lağvedilip edilmediği, işçinin kıdem ve niteliklerine göre eşdeğer bir başka iş teklif edilerek değerlendirilme olanağı bulunup bulunmadığı araştırılmalı, ayrıca fesihten sonra davacıyla aynı niteliği taşıyan işçi alınıp alınmadığı yönü de tespit edilmeli ve tüm bunlardan sonra dosyadaki deliller yeniden değerlendirmeye tabi tutularak ortaya çıkacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup, hüküm bu nedenle bozulmalıdır kanaatinde olduğum için sayın çoğunluğun aksi yöndeki düşüncesine iştirak edemiyorum. 21.01.2013