11. Ceza Dairesi 2016/5710 E. , 2019/818 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat,
Sanık ... hakkında mahkumiyet
A)Sanık ... hakkında 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi:
Sanığa yüklenen suçların cezasının üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesinde öngörülen asıl dava zamanaşımı süresinin, süreyi kesen son işlem tarihi olan sanığın sorgusunun yapıldığı 05.10.2010 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar dolduğu anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B)Sanık ... hakkında verilen 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesi:
.... Pet. Tic. Ltd. Şti. yetkilisi olan sanık hakkında 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan açılan davada; sanığın suçlamayı kabul etmemesi; 23.02.2010 tarihli Kriminal raporuna göre, emanette kayıtlı bulunan 50 adet faturada yapılan inceleme sonucunda, faturalardaki yazılar ve imzaların sanığın eli ürünü olduğu konusunda “kaligrafik–grafolojik ilgi kurulamadığının” belirtilmesi; hakkındaki mahkûmiyet hükmü temyiz edilmeyen ve şirketin muhasebecisi olan diğer sanık ..."ın, sanığın şirkette işçi gibi çalıştığını sonradan şirket hisselerinin ona devredildiğini söylemesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1-Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
2-Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
3-Faturaları kullanan mükellef yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4- Kabule göre;
a)Sahte fatura düzenleme suçunda her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilmeden ve hangi yıla ilişkin olduğu da belirtilmeden yazılı şekilde tek hüküm kurulması,
b)2008 ve 2009 takvim yıllarında birden fazla sahte fatura düzenlendiğinin iddia ve kabul olunmasına rağmen, her takvim yılı için zincirleme suçla ilgili TCK"nin 43. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
c)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 23.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.